Bu dizi sanırım hayatım boyunca izlediğim en özel, en dokunaklı iş olarak kalacak. Max Richter’in kalp parçalayıcı tınıları her girdiğinde, hikaye her dönemeci hasarsız aldığında, oyuncular bütünüyle anladıkları karakterlerle her yeni bir şey yaptığında The Leftovers beni yine yeniden kendine aşık etmeyi başardı. Jeneriğinde iki sezondur dediği gibi, gizemi olduğu gibi bırakıp sorgulamadığınızda tatmin etmemesi mümkün olmayan bir final izlettirdiler. İncelikle işlenmiş, derinlikli bir hikaye arayışındaysanız fazla uzağa gitmenize hiç gerek yok.