The Good Wife son iki sezonuna kadar ulusal kanalların yıllardır gördüğü en iyi diziydi. Güncel manşetlerden türemiş konuları, müthiş karakter çözümlemeleri, hiç düşmeyen temposu ile eşi benzeri kolay kolay gelmeyecek bir işti. Dizinin yaratıcıları yıllar yılı sezon başına 22 bölüm çıkarmanın zorluklarından, kablolu kanal dizileriyle rekabet etmek zorunda kalmaktan şikayet edip durdu ve The Good Fight ile en sonunda istediklerine kavuştular.

İlk etapta bu yeni formata alışmakta güçlük çekseler ve hikayeyi sadece 10 bölüme yaymakta sıkıntı yaşadıklarını çok çaktırsalar da odağı berbat oyunculuğuyla sabır zorlayan Rose Leslie’den uzaklaştırıp kadronun geneline yayınca işi tadından yenmeyecek bir dizi haline getirmeyi başardılar. Hala televizyonun en iyi yazılan senaryolarından birine sahip oldukları, müthiş oyuncuları konuk olarak kendilerine çekebildikleri ve gündemin nabzını tutma yetilerinden hiçbir şey kaybetmedikleri için The Good Fight çok kıymetli.