Game of Thrones'a dair garip en'ler ve izlenimler...

Game of Thrones'a dair garip en'ler ve izlenimler...
Ne tahtmış yahu!
Herkese yeniden merhaba! İzlemedim, direndim, yılmadım ama yedinci sezonda artık beyaz bayrağı göndere çektim. Tüm dünyayı kasıp kavuran -bu da ne klişe cümledir ama- Game of Thrones serüvenine ben de dahil oldum. Yaklaşık 15 günde şuanki sezona yetiştim. Çok sancılı oldu bu süreç. Günde yedi bölüm izlediğim de oldu, bazen tek bir bölümü bitiremediğim de. Hayat şartları, günlük programlara göre yine de iyi geldiğimi düşünüyorum. Bu yazıda da Game of Thrones'un en'leri başlığı altında hem onları belirlemek hem de dizi bende nasıl bir izlenim bıraktı sizlerle paylaşmak istedim. O zaman başlayalım. Yedi sizinle olsun! ^^



En ''özünde iyi adam aslında''sı; Jamie Lannister
Bran'i kuleden aşağı atmasıyla kendisine nefret beslemeye başlamam Brienne'e karşı hoş tutumuyla ılınmaya dönmüştür. Yine de hala çok sevememekle birlikte bazı sahnelerde yüzünde gördüğüm bir ifade beni ona karşı bir nebze de olsa olumlu düşünmeye yöneltmiştir. Bu durum gündelik hayatta sıkça karşımıza çıkan insan olma durumu olarak da nitelendirilebilir tabii. Sonuçta Orhan Baba ne demiş? Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni. Seviyor muyum bilemem ama seni hatalarınla kabul ettim Kingslayer. Cersei ile aranızdaki benim ve birçok insan için kabul edilemez ilişkiniz bir kenara, Catelyn Stark'a verdiğin sözü tutma çaban iyi bir insan yapabilecek özelliklerinden. Mad King'i arkadan bıçaklama sebebini açıkladığı sahne favorilerimden biri olmakla birlikte Jamie karakterinin izleyiciyle olan bağını güçlendirmesi bakımından çok önemli sahnelerden biri olmuş. Şu noktadan sonra Jamie karakterinin başına neler geleceğini ve de yolunun nerede sonlanacağını oldukça merak ediyorum.



En ''kapat kapat''ı; Cersei Lannister
Birçok insanın aksine Cersei'yi sevmek bir yana kendisine sahnelerinde tahammül bile edemiyorum. Şuan Demir Taht'ta onun oturuyor oluşuna sinir oluyorum. Bir de hala kendini haklı zannediyor ya çıldırıyorum. Sen git illegal çocuklarını sırasıyla tahta oturttur. Ki öncesinde Kral'ı sarhoş edip ölümüne sebep ol. Sonra da ''Haklıyız, kazanacağız.'' İnsanda azıcık utanma olur. Diyorum ama kime diyorum tabii... Cersei hakkında daha fazla yorumda bulunmak istemiyorum. Zaten kendisinin bende nasıl bir izlenim bıraktığını anlamışsınızdır diye umuyorum. Sıradakiee!



En ''yere yakından korkacaksın'ı; Tyrion Lannister
Öyle bir Dünya'da meselenin heybette değil de akılda olduğunun ispatı niteliğinde caddelerde dolanan Tyrion Lannister'a selamlar! Güç bilekte değil yürekte, akıl yaşta değil baştadır, damlaya damlaya... Pardon, o burada değildi. ^^ İlk bölümlerde aşırı hovarda olan bu arkadaşımızın evriminden gayet memnunum. O sarı saçlarını boyatmayı bırakması Deanerys'in tarafına geçmesinden bile daha iyi bir karar olmuş. Sakal da yakışmış. Ayrıca yara izi de ayrı bir hava katmış. Stannis Westeros'u işgale kalktığında arazi olan Tazı varken Tyrion'ın askerleri toplayıp cesaretlendirmesi az önce bahsettiğim gücün yürekte olduğunun ispatıydı bence. Zaten Jon'a neden bu kadar kitap okuduğunu açıklamasından karakterin ilerleyişinin ilk sinyallerini almıştık. Ve Bronn'un aksine savaşların askerlerle değil kitaplarla ve de kalemlerle kazanılacağına inanıyorum. Evet, sıcak savaşta adam lazım lâkin devamında düzeni sağlamak için, diplomasi için bilgi, birikim ve zeka lazım. Seviyorum seni küçük adam. 

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER