Kalp Atışı’nda 5.bölümü de geride
bıraktık. Her şeyden önce Ali Asaf’ın Eylül’e evlenme teklif etme şekline ne
kadar bayıldığımı söylemek isterim. Eylül’ün yıllardır sakladığı o krem
kutusunun içinde, o saatte açık kuyumcu bulamadığı için Esma’dan aldığı kırmızı
taşları olan yüzükle söylediği ‘Evlensene benimle’ o kadar güzeldi ki Ali Asaf’ı
ilk defa sevdim dizinin başından beri. Ne yapsa biraz eksik, ne söylese biraz
tutuk kalıyordu ama bu evlenme teklifiyle ikna oldum ben artık, buradan devam
edebilirim.
Korkma sen, e mi?
Ali Asaf’a beslemeye başladığım
bu sevginin ilk adımı bölüm başında gördüğümüz küçüklüğü oldu aslında. Ailesini
kaybeden çocuğun o bakışları ve korkusu fil gibi oturdu kalbime. Ali Asaf’ın böyle
bir çocuktan bugün gördüğümüz kendine güvenen, başarılı ve cesur doktor olmaya
giden yolda neler yaşadığını daha da çok merak etmeye başladım.
Zıplamayın asansör düşer
Heartbeat Hospital’daki en
sevdiğim şeylerden biri de Ali Asaf ve Eylül’ün asansör sahneleri. Grey’s
Anatomy’de Meredith ve Derek arasındaki en romantik sahneler hep asansörde
geçerdi, Ali Asaf ve Eylül asansördeyken de aklıma onlar geliyor ama kötü bir
kopyacılık hissi bırakmıyor ağzımda, ‘Ay ne tatlılar sonları benzemesin’ diye
geçiyor daha ziyade aklımdan.
Süper kahramanlık Eylül'e ne de yakışıyor
Dizideki favorim elbette hala
Eylül. Kendisine yapmadığı kalmayan Bahar’ı kurtarmaktan sevdiği adamın babasını
ameliyat etmeye, kaldırımda adamın kafasını matkapla delmekten hastanın
dalağına elini sokup onu ameliyathaneye yetiştirmeye cesaret edemeyeceği şey
olmayan Eylül’ün en çok Batmobile’ine binip olay yerinden hızla uzaklaşmasına
bayılıyorum. Bir krem kutusunu yıllarca saklayacak, lise arkadaşını ailesi
bilecek, kendisine yapılan bir iyiliği ömrü boyunca unutmayacak kadar hassas
bir kadın olan Eylül, konu mesleğine ve babaannesinin ölümünü aydınlatmaya olan
adanmışlığına gelince o kadar tavizsiz oluyor ki, hayranlıkla bakıyorum o güçlü
hallerine.
Don't mess with Esma
Eylül’ün en yakın arkadaşı Esma
ise onun tam tersi. Eylül ne kadar güçlüyse Esma o kadar yumuşak kalpli, Eylül
ne kadar soğukkanlıysa Esma o kadar telaşlı. Buna rağmen şahane bir uyum var
aralarında, üstelik son bölümde gördük ki söz konusu Eylül olduğunda on kaplan
gücünde bir kadın çıkıyor Esma’nın içinden. ‘Ali Asaf’ı ilk ben gördüm, ilk ben
doktor oldum, her şeyi ben yaptım’ diye kafa ütüleyen Bahar Desidero’ya ‘Yürü
git, deli deli konuşma’ diye ağzının payını verdi önce, sonra elbette bununla
yetinmedi ve kendi deyimiyle nihayet yoldu Bahar’ı, ellerine sağlık. Her ne
kadar uğradığı saldırıya üzülsem de Bahar ve babası hala dizinin en ezik
karakterleri bana göre ve bu hallerinden tek yorulan ben değilimdir eminim.
Eylül’ün babaannesinin ölümünün
sırrını çözmeye bir adım daha yaklaştığı bir bölümün sonundan daha yeni
bölümlerde görüşmek üzere iyi seyirler dilerim.