Akacak gözyaşı yerinde durmaz.
Dizi bitene kadar döktüğüm gözyaşlarından ise detaylıca bahsetmek istiyorum. Öyle kolay ağlayan biri değilim, izlediğim şey beni gerçekten vurmadığı sürece de gözlerim dolmaz ama şunu anladım; K- Drama senaristleri insafsız, K- Drama senaristlerinin iç organlarımızla –özellikle ciğerlerimizle- derdi var.
Zavallı Eun Tak genç yaşında yalnız mı kalmadı, yaşanan önemli şeyleri mi unutmadı, ölümlerden mi dönmedi… Daha neler neler… Bir insana bu kadar yüklenilmez, bir insan bu kadar üzülmez. Yazıktır, günahtır! Hadi kendi karakterine acımıyorsun izleyene acı bari bre zalim! Her bölüm istisnasız en az iki sahnede ağladım. Eun Tak’a ağlamam bitti Goblin’e ağladım, o bitti Azrail’e ağladım. Azrail’e ağlarken araya Sunny karıştı ona da ağladım. Herhalde dizi boyunca yüzüm bir tek şımarık veliaht yeğen Deok-hwa’dan yana gülecek, dedim ona da ağladım.
Goblin ve Azrail’i karşılıklı izlemek diziye dair en çok özleyeceğim şey olacak ve onların sahneleri dışında yüzüm bir kere gülmedi, itirazım var bu düzene!
Bir Azrail var benden içeri, benden öte, benden ziyade!
Neyse ki tüm üzüntülerime rağmen sevecek bir karakter bulabildim kendime. Dizide ana karakterler Eun Tak ve Goblin olsa da ben en çok Azrail’i sevdim. Evet, ben; bu yazının başında K- Drama’dan habersiz olan, oyuncuların yüzlerini ayıramayan ben; Azrail’i Deniz Seki şarkılarındaki gibi sevdim. Bknz:
O ağladı, ben ağladım. İki basamaklı bölümlere geldiğimizde “Benim minik kartopumu üzdüler.” Diye yastıklara yorganlara sarıldım.
Spoiler olmasın diye detaylara giremiyorum ama gördüğüm en eğlenceli ve en yaralı karakter Azrail. Bir noktada Goblin ve gelinini bıraktım Azrail’in hikayesini öğrenebilmek için izledim diziyi. Benim biricik ve tek minik kartopum. ^^
Konuya hakim olmayan kişilere Fransız ya da turist denir ya benim de bütün turistliğimle izlediğim Goblin’in yüzleri ayrıt etmek için çabalamama değen yönleri bunlarla sınırlı değil elbette.
*İlk olarak karakterler dizi boyunca gelişti ama değişmedi. Eun Tak gözümüzün önünde büyüdü desem yalan olmaz sanıyorum. Kim Shin’in burnu düşse eğilip almayacak halleri ve Azrailn’in soğukluğunu katman katman kaybetmelerini izledik.
*Her ne kadar Kore kültürünün fantastik ögeleri ve reenkarnasyon gibi konular ele alınsa da –hatta Kim Shin yüzyıllar önce cep telefonunu görse bile- tüm bağlar gerçeklikten kopmadan neden sonuç ilişkisi içinde kuruldu.
*Oyunculuklar oldukça başarılıydı. Azrail rolünün hakkını vererek minik kartopum olan Lee Dong Wook Goblin’in bana kattığı en güzel artılardan biri. Belki sizin de böyle beklenmedik kazanımlarınız olur diziden, kim bilir…
*Yönetmen ve görüntü yönetmeni yanlarındaki ekiple birlikte inanılmaz uyumlu çalışmış olması; bir saniyeliğine bile olsa hikayenin içinden çıkmadım. Geniş planlar ile sahne fonları ve özel efektler öyle özenliydi ki bende estetik kaygının ön plana alındığı bir sinema filmi izlediğim hissini uyandırdı her bölüm.
*Dizi içi sponsor reklamları öyle güzel senaryonun içindeydi ki hiç rahatsız olmadım. Kullandıkları telefonlar, gittikleri zincir yemek dükkanları, Eun Tak ve Sunny’nin içtiği su, Deok-hwa'nın akıllanması için çalışmaya başladığı ve veliahdı olduğu mobilya dükkanı, Goblin ve Azrail’in favori içeceğini görmek beni hiç rahatsız etmedi.
*Kore’nin meşhur grupları EXO ve BTS’den bahsedildiği sahne de oldukça komik bir şekilde hikayeye yedirilmişti. Ki K-Pop dinlemişliğim yoktur.
Dizi hakkında söyleyebileceğim tek olumsuz şey finalinin senaryo açısından vasatın altında kalması olabilir. Hayatımda görüp görebileceğim en ham hum şaralop finaller listesi yapsam ilk üçe oynar kesinlikle. Böyle tepeden inme, böyle “Hadi kapattık dükkanı, bekleme yapmayın.” Acelesinde bir son izleyeceğimi hiç düşünmezdim.
Yine de, o finale rağmen, iyi ki önerileri dinleyip yüz körlüğü ile savaşarak K- Drama dünyasına ilk adımı atmışım. O adımların devamı gelir mi bilemiyorum çünkü ilk kez bir Güney Kore dizisi izlediğimi söylediğim herkes, K-Drama izleyenleri yani- en kaliteli yapımla başladığımı ve ondan aldığım keyfi kolay kolay yakalayamayacağımı söylüyor. Zaman ne gösterir bilemem tabii ama kimse bir Azrail etmeyecek gözümde, orası kesin.
Önerilere açığım ama!
Bir başka K- Drama’da buluşuruz belki?