İstanbullu Gelin: Bir Faruk, üç kadın...

Bir Faruk üç kadın
Süreyya ile Faruk

Uzun zamandır Süreyya kadar sevdiğim bir dizi karakteri olmamıştı, o yüzden yazarken ona torpil yapmaktan korktum ama sonra düşündüm ki Süreyya zaten dünyalar tatlısı bir kadın ve torpile hiç ihtiyacı yok. Küçük yaşta ailesini kaybetmesine, sürekli ağır bir depresyondaymış gibi görünen teyzesiyle büyümesine, maddi manevi türlü çeşitli zorluğa maruz kalmasına rağmen hayatla bağını hiç koparmamış Süreyya. Işığı kendinden olanlardan, etrafındaki kötülükler ona işlemiyor sihirli bir şekilde. Kendi gücünden yarattığı bir kalkanı var. Şaşırtıcı olan tarafı şu, böyle bir zırhla kaplı olmasına rağmen hiç sert değil, ağırlık yapmıyor insana. Herkesin hayatında olmasını isteyeceği birisi o. Haliyle Süreyya’nın yanındaki Faruk da günlük halinden çok daha mutlu, çok daha rahat. Bir yandan bu kadar bağımsız bir kadınla ne yapacağını bilmiyor, bir yandan beklemediği bir kuyrukluyıldıza rastlamış kadar heyecanlı. Onu yetiştiren kadının ne kadar sert, ne kadar köşeli olduğunu izledikçe Faruk’un Süreyya’ya olan sevgisine hak veriyorum. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER