Masum projesinin haberini ilk kez Ranini.tv’de okuduğumda daha oyuncu kadrosunun tamamını bile görmeden kesin izlemeliyim düşüncesi kafamda yer etmişti. Resmen tiyatro/ sinema/ televizyon dünyasının çok kıymetli ve birbirinden yetenekli isimlerinden spor jargonuyla “all star” diyebileceğimiz bir kadro oluşturulmuştu. Üstelik bu durumun dizilerle aman aman haşır neşir olmayan insanlarda da aynı etkiye sahip olduğuna şahitlik ettim.  Haluk Bilginer, Nur Sürer, Okan Yalabık, Ali Atay, Serkan Keskin, Tülin Özen, Bartu Küçükçağlayan, Mehmet Özgür, İrem Altuğ, Esra Kızıldoğan, Defne Halman, Merve Ateş ve Cem Zeynel Kılıç’tan oluşan güçlü oyuncu kadrosu gerçekten de sırf samimi oyunculuklar için bile izlenesi bir yapım olmasını sağlamış Masum’un.

Masumiyet filmindeki tiradı bir efsane haline gelen Haluk Bilginer, Masum’da da etkileyici tiradlarına yenilerini ekliyor. Dahası, sekiz bölümlük dizide farklı oyuncuların farklı bölümlerde ve sahnelerde öne çıkan performanslarına şahit olup tabiri caizse mest oluyoruz. İlk anlarda, dizideki görüntü kalitesi ve farklı atmosferin de etkisiyle gözler yabancı yapımlardan alışkanlıkla alt yazı arasa da, birbirinden yetenekli oyuncuları sanatlarını özgürce icra ederken izlemek, tıpkı iyi bir edebi eser okurken ve güzel bir şarkı dinlerken olduğu gibi iyi ki Türkçe konuşuyor ve anlıyorum dedirtti bana. Kısacası, ekranlarda kaliteli oyunculuk görmeyi özleyen bünyeler için ilâç niyetine bir yapım olmuş Masum.

Oyuncu performanslarının başarıyla ve çoğunluk yerli dizilerdekinin aksine, gerçekçi bir biçimde yansıtılabilmesinde, sağlam hikâyenin ve doğal repliklerin yanı sıra, RTÜK baskısı olmaksızın fakat yerli yerinde kullanılan argo, küfür ve sigara/ alkol unsurlarının etkisi de yadsınamaz diye düşünüyorum.