Can | Güneşi Beklerken
Zeliha Ece Yazıcı
Güneşi Beklerken yaz aylarında genç enerjisi yüksek ve şıkır şıkır bir
dizi olarak başladı. Lise çağındaki gençlerin olaylarını anlatan bu
dizinin en gerçek kankaları Kerem ve Can ikilisiydi. Kankaların hep
baskın olan bir tarafı vardır ve o da tabii ki de Kerem'di. Kerem başına
buyruk, zorba ve şımarık bir çocuk olarak fırtınalar estirdiği okulda
onun yancısı işlevini gören Can kankalık müessesesinin en azimli
üyesiydi. Kerem'in tüm feveranlığını destekleyen, hatta onu kayıtsız
şartsız her şekilde destekleyen tek insan Can'dı desek yanlış olmaz.
Kerem bütün bromance duygusallığını çocukluk arkadaşı Barış'a yönelik
tutar, Can'a ziyadesiyle haksızlık ederdi. Ona karşı en samimi cümlesi
"Can sen geri zekalı mısın?" olsa da içinde ta derinlerde bir yerde
Can'a çok kıymet verdiğini bilirdik, hissederdik sanki.
Can
da Kerem'e hayran olanlardan biri olarak onun sağ kolu görevini
üstlenir ve aşkta, savaşta her zaman yardımcısı olarak elinin altında
bulunurdu. Kerem'in gönül işleri Can sayesinde içini döküp çözüm yolları
aramasıyla ortaya serilirdi o yüzden Can tatlışkosunun yeri de bir
başkaydı açıkçası. O olmasa Kerem'in aşka boyun eğen, platonik duyguları
altında ezilen egosunun söndüğünü ilk ağızdan öğrenemezdik. Kerem büyük
aşkı Zeynep'e olan hislerini ilk Can'la paylaşmış Can ise kankalığı
gereği bu yolda Kerem'i hiç yalnız bırakmamıştı. Gerek "Ağzından mı
öpmüş?" bilgilendirmeleri olsun, gerek dağ evinin kapılarını açmak
olsun, gerek arabasını pert eden Zeynep'e toleransıyla olsun Can
kankanın, dostun dibidir. Kerem gibi o da lise aşkıyla evlenip çoluk
çocuğa karışarak ayrıca enteresan bir uyumun mimarı da olmuştur.