Ne kadar da “Beautiful” bir “Gong Shim”!

Ne kadar da “Beautiful” bir “Gong Shim”!
Açık konuşmak gerekirse “Çirkin Betty” hikayelerinden hiç hoşlanmıyorum. Tarafların birbirlerini sadece dış görünüşleri ile değerlendirdiği, güzel bir saç modeli, şık kıyafetler, bol makyajın ardından çıkan “sıcak kalp” bir türlü radarıma girmiyor, giremiyor. Hayat zaten yeterince “Ye kürküm, ye!” iken bir de dizilerde böyle şeyler görmeye cidden tahammülüm yok. Sıralamam ilk önce sıcak kalp ardından, çok gerekliyse, değişim. Bu sıralama gözümde daha kabul edilebilir.
 
Ben hayata karşı böyle yükselirken Allah, K-Drama dünyasından tam da paşa gönlüme göre bir dizi gönderdi: Beautiful Gong Shim.
 
Yönetmen: Baek Soo Chan
Senaryo: Lee Hee Myung
Oyuncular: Nam Koong Min, Minah, Seo Hyo Rim, On Joo Wan, Oh Hyun Kyung, Woo Hyeon, Kyeon Mi Ri, Kim Il Woo, Kim Byung Ok, Shin Soo Ho
Kanal: SBS
Bölüm Sayısı: 20
Tür: Romantik, komedi
Yayınladığı Tarihler: 14 Mayıs 2016 – 17 Haziran 2016
 
***
 
Aslına bakarsanız Beautiful Gong Shim dizisi içinde bir Kore dizisinde olması gereken her şey var: Hatırlanmayan çocukluk ve travmaları, ulaşılamamış biyolojik anne ya da baba, mirasçılık, gizli yetenekler, aşka ve gerçeklere giden tesadüfler, yağmur hatta yara bandı romantizmine kadar her şey! Bu da yetmezmiş gibi bir de yukarıda Çirkin Betty tarzı hikayelerden hoşlanmadığımı da söylemişken Beautiful Gong Shim dizisini solukluk izleten şey neydi? Kendim soruyorum, kendim cevap veriyorum: SAMİMİYET! Samimiyetin yanına bir de sanki her an ters köşe olabiliriz hissi de verilince, oh, gel keyfim gel! :)
 
Gerçekten de öyle, samimi bir gidiş yolu seçmişler ki sonunu az çok tahmin etmeme rağmen sadık bir şekilde ve kısa sürede izledim. Atlı karınca gibi düşünebiliriz aslında. Ne kadar hızla ve neyin etrafında gittiğini biliyoruz. Sadece kimimiz kahverengi bir atın üzerine biniyoruz, kimimiz kahve fincanının içinde oturuyoruz, kimimiz ise denizatının üzerindeyiz. Ha belki bir de fonda çalan müzik değişiktir. Ama her seferinde sanki ilk defa biniyor gibi mutlu değil miyiz? Beautiful Gong Shim dizisini de atlı karıncaya binmiş gibi şen bir şekilde izledim.
 
Yirmi bölüm boyunca tek bir ilişkiden yürümek, sadece aşkın arasındaki çatışmadan beslenmek hiçbir diziye yakışmayacağı gibi Beautiful Gong Shim’e de yakışmazdı. Zaten öyle de olmadı. Beautiful Gong Shim dizisinde gördüğüm, karakterlerle birlikte hikayelerin de birbirini teğet geçtiği yönündeydi. Birbirlerine değiyorlar ama hiçbir zaman çözülüyormuş gibi olup iyice düğümlenen bir girdabın içine girmiyorlar. Her karakterin bir hikayesi var ve kimse kimsenin hikayesine maydanoz olmuyor. Başka yorumlarda da söylediğim gibi bu durum benim tam da romantik komediden beklediğim bir özellik. Romantik ve komediyse bırakın aşkın adını çıkartalım, romantizmin dibine vuralım, kaçanı kovalayalım, yeri geldiğinde ise kahkahadan yerlere yatalım. Beautiful Gong Shim dizinde romantik-komedi diye yola çıkıp aşırı drama evrilmemişler. Ne diyorlarsa o!
 
Yorumun en başında Çirkin Betty hikayelerinden hoşlanmadığım belirtmiştim. Üstelik Beautiful Gong Shim’i izlemeye başlamadan önce okuduğum dizinin konusu başlıklarında yazan iki yakışıklı erkeğin karşısında iki kardeş ve bu kardeşlerin “güzel olmayanın güzel olanın yanında ezilerek yaşıyor olması” şeklindeydi. Buna rağmen ekran karşısına geçmemi sağlayan için isim, iki önceki dizisi The Girl Who Sees Smells ile gönlüme sızmış; ardından gelen Remember – War of the Son’daki Nam Gyu Man rolüyle gönlümün en güzel yerine oturmuş olan Nam Koong Min’dir. Nam Koong Min’in referansıyla karşısında geçtiğim ekranı “Sen de mi Brütüs?” diye kapata da bilirdim. Ama kapatamadım. Çünkü dizi yine yukarıda belirttiğim “insanları sadece güzel giyinip çok çok iyi meslek sahibi oldukları için değil, iyiliği yüreğinde hissettikleri için sevmeliyiz” mesajını çok erken verdi. Üstelik bunu yaparken Minah’ın hayat verdiği Gong Shim karakterini asla yermedi. İşte o zaman “Tamamdır!” dedim, bu hikâye başka ilerleyecek. Ne mutlu ki yanılmadım.İyi ki izlemişim!
 
Üzerine sıkı çalışılmış, bir dediği bir dediğine tutan karakter ve hikayelerde inanma sıkıntısı çekmiyorum. Aksine böyle hikayeler beni öyle içine alıyor ki karakterlerin yaşadığı en hissi yüreğimin bir köşesinde onlarla hissediyorum. Altmış dakika ya da dizinin tüm bölümleri bittiğinde belki de o hisleri bir daha hissetmemek üzere bilinçaltıma atıyor da olabilirim, bilemiyorum. Ama bildiğim ve emin olduğum bir şey var ki o an derdini anlatıp, yüreğime sızabiliyorsa, bitmiştir. Belki aynı şeyleri bir daha asla hissetmeyeceğim ama ekrana bakarken ne hissettiğimi de unutmayacağım. Beautiful Gong Shim, bana hissettiklerimi unutturmayacak kadar güzel bir anlatım diline sahipti. (Minik spoiler alert: Ayrıca Joon Soo’ya yapılan haksızlıkları nasıl unutabilirim.)
 
Beautiful Gong Shim dizisinde yine yukarıda söylediğim gibi karakterler ve hikayelerindeki çatışmalar birbirini teğet geçen nitelikte. Sadece yoğunlukları farklı. Bu özelliğiyle de Beautiful Gong Shim kalbimi on ikiden vurdu. Çünkü Minah’ın canlandırdığı Gong Shim ile Seo Hyo Rim’in canlandırdığı abla Gong Mi’nin çatışmasının gözüme sokulmasından çok emin değildim. İyi ki de öyle olmuş. (Spoiler vermeyeyim diyorum ama dayanamıyorum: Abla Gong Mi, bizim çocukların etrafında dolanma!)

***
 
Özetle; Beautiful Gong Shim, izlediğim yirmi bölüm, toplamda yirmi saatin hakkını veren tatlı bir Kore dizisi. Ağır çatışmalarda, kan, nefret ve göz yaşından bunalan, hayatta güzel şeylerin de olabileceğine inanların keyifle izleyebileceği bir hikâyeye sahip. Oyuncular Nam Koong Min, Minah, On Joo Wan ve dizinin senaristi Lee Hee Myung “Takip edeceklerim” listeme ise çoktan ekledim.
 
Beautiful Gong Shim’i izleyecek olan herkese de şimdiden iyi seyirler! Her zaman olduğu gibi tanıtım ve diziden bir parça hemen aşağıda! ^^

Mina - My First Kiss









BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER