Merve Altınköprü’yü sevenler, burada buluşalım

Merve Altınköprü’yü sevenler, burada buluşalım
Show TV ekranlarında yayınlanan Arkadaşlar İyidir ile bir ayımızı geride bıraktık. Beş üniversite öğrencisi arkadaş ekseninde dönen dizi ilk bölümden itibaren çok sardı beni, adeta pazar gecesi sendromuna ilaç oldu.

Bir kere her bölümde hep bir sürü şey oluyor. Tabii bunda dizinin henüz başında olmamız ve karakterlere dair öğrenecek çok konumuz olmasıyla dizideki karakter sayısının fazlalığının da etkisi var ama olsun, yine de uzun uzun boşluklara bakılan bir dizi değil, merak ettiklerimizin cevabını bir yerli dizide olabilecek en hızlı haliyle alıyoruz. Eren’in babası gelecek mi? Geliyor. Seda ile Eren öpüşecek mi? Öpüşüyor.

Dizideki gençlerin hepsini sevdim aslında ama favorim ve diziyi benim için daha da güzel hale getiren kesinlikle Merve. Hayal Köseoğlu’nun canlandırdığı karakter, dramları açısından diğer dört arkadaştan daha sıradan gibi dursa da, izledikçe açılan ve onunla en iyi arkadaş olmayı istemenizi sağlayan bir hikâyeye sahip. Türkiye güzeli annesinin yanında kendini aşırı çirkin hissetmesi, en yakın arkadaşı Seda’nın sülün gibi üstelik moda blogger’ı bir kız olması, arkadaşı Yunus’a beslediği platonik aşk bizim gözümüzde Merve’yi bir kaybeden yapabilecekken, dizinin pamuklara sarmak istediğimiz, zarar gelmesin diye tetikte beklediğimiz pırlantası yapmış.

Yunus’a olan aşkı uğruna güzelim saçlarını hiç düşünmeden kestirdikten sonra Yunus’a sarılıp ‘Tabii canım senden iyi arkadaş mı bulacağım?’ diyebilen, Yunus’un cevabını en derinlerde adı gibi bildiği halde onu hipodromda pikniğe götürüp dünyanın en güzel şarkısı ile ilan-ı aşk edebilecek cesarette Merve. Yunus’un çekip gitmesinin hezimetiyle hipodromda yarış izlerken tanıştığı çocukla date olmayan buluşmalara giden, o çocuğun kendisiyle olan sınıf farkı hayattaki son derdi bile olmayan Merve. Türkiye güzeli annesi ona kiloları ile ilgili sürekli gözlerini devirip brokoliler pişirirken, babası sevgilisi ile onu bir yemekte tanıştıran, en yakın arkadaşı Seda’nın geçmişten gelen arkadaşı Gizem’i kendi arkadaşı gibi samimiyetle kabullenen, üstüne bir de Seda’nın Gizem’le kendisini çekiştirdiğini duymak zorunda kalmış Merve. Güzel kızın ondan daha az güzel ve sürekli onun aşk hayatından bahseden en yakın arkadaşı sığlığından çok uzakta bir en iyi arkadaş. Onca zenginliğinin içinde kendini arayışına şımarıklık deyip geçemeyeceğimiz bir genç kız.

Merve’yi bu kadar çok sevmemdeki en büyük sebeplerden biri elbette Hayal Köseoğlu’nun oyunculuğu. Ona bakarken sanki hiç Hayal olmamış, on senedir telefon rehberimde Merve diye kayıtlıymış gibi geliyor. O üzüldükçe üzülüp, o mutlu oldukça manasız bir gülümseme ile dolaşmak istiyorum. Arda ile öpüştüklerinde hepimiz öpüşmüş sayıldık, çok mutlu olsunlar. Merve’nin hikâyesinin devamını heyecanla bekliyorum. İyi seyirler dilerim.  

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER