Ve takvimler 2016’nın Şubat’ını gösterirken, Cem Karcı bir
kez daha büyük bir heyecanla ekran başına geçmeme neden oldu. Hayat Şarkısı’nın
notalarını bizimle paylaşacaktı bu kez. Burcu Biricik ve Birkan Sokullu’yu Hayat
Şarkısı öncesinde de sever, ilgiyle takip ederdim. Lakin bu projeyi duyduğumda beni
en çok heyecanlandıran kişi Cem Karcı olmuştu. Neler neler izleyecektik kim
bilir? Ve neler neler izledik, izleyeceğiz.
Hayat Şarkısı’na dair söyleyecek ne çok sözüm varmış meğer;
yazdıkça yazıyorum, bitmiyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri de o inandırıcı,
muazzam dünya. Bambaşka bir ruhu var Hayat Şarkısı’nın. Ve ben Hülya’nın da,
Kerim’in de hisleriyle bu denli içli dışlı olabildiysem bunda Cem Karcı’nın
emeği çok büyük. Hayat Şarkısı bir puzzle gibi aslında, tüm parçalar yerli
yerinde, tüm ekip büyük bir uyum içerisinde. Oya gibi işlenen replikler,
kusursuz oyunculuklar, yaratılan -gerçek- karakterler ve elbette ki çıtayı arşa diken bir reji.
Yazı devam ediyor...