Yine bir Salı akşamıydı, bir topuk tıkırtısıyla açılmıştı
jenerik. Uçuşuyordu hayaller. Sonra jenerikte bir isim belirdi. Yönetmen: Cem
Karcı!
Uçurum, hikayesinden ve tanıtımlarından etkilenerek ekran
başına geçtiğim, Cem Karcı’yla tanıştığım bir işti. Dünyası itibariyle her
zaman ayrı bir yere koyduğum, ara ara açıp birkaç sahne izlediğim, jenerik
müziğinin kulağımda yankılanmasını sevdiğim…
Karanlık ve acımasız bir dünyada tanıştım Cem
Karcı’yla. Yarattığı dünyanın aksine ışıl ışıl belirdi zihnimde. İlk defa kendi
dünyasını kuruyordu, ilk defa ‘Cem Karcı rejisi’ kavramıyla seyirciyi baş başa
bırakıyordu ve daha ilk deneyiminde çok zorlu bir işin altına girmişti. Fakat
öyle güzel kalktı ki o işin altından. Bugün, “O diziyi Cem Karcı çekiyormuş.”
dediklerinde önüne arkasına bakmadan ekran başına geçmem hep bundan.
Cem Karcı, 1982 yılında Gaziantep’te merhaba demiş hayata.
Sonra yolu Marmara Üniversitesi Radyo, Televizyon, Sinema bölümüne düşmüş.
Uçurum’a kadar uzanan meslek hayatında sektör için de çok önemli yapımlarda yer
alarak kendini geliştirmiş. Estağfurullah Yokuşu, Çemberimde Gül Oya, Kavak Yelleri, Ezel bunlardan bazıları. İşin aslı Uçurum’u izlerken ilk defa kendi dünyasını
kuran bir yönetmen olduğuna inanmakta çok zorluk çekmiştim.
Yazı devam ediyor...