6. Islak ve
Tatlı Kadın
Ne oluyoruz yahu diye düşündüren bir itiraf sahnesi
kurgulamasalar da Kiralık Aşk sezon finali sırf limonata şokuyla bile uzun süre
akıllardan çıkmazdı. Hoş dakikalarca aşırı dozda Neriman-Türkan atışmasına
maruz bırakıldıktan sonra zaten pratikte ancak o an sezon finali başladığı için
böyle görkemli bir açılış yapmak istemiş de olabilirler. İyi de oldu, bir
ferahladık bir serinledik. Hem tüm detaylarıyla büyük andan çok daha önce
görüldüğü için düğünde Defne'nin onu giymeyeceğini gayet iyi anladığımız
gelinlikten kurtulduk hem de koca yaz boyunca döne döne izleyeceğimiz dünyalar
sevimlisi bir sahneye kavuştuk. (Keşke daha uzun olsaydı orası ayrı tabi, çünkü
Ömer İplikçi ıslak kedi yavrusu gibi Defne’yle uğraşma fırsatını nasıl kaçırdı
aklım almıyor Şükrü! ) Üstelik bir yıl öncesinin o muhteşem günlerinden kalmış
gibi. Dün bir bugün iki demeden Passionis'in çılgın yoğunluğuna kapılmış sonra
da kendini denizde bulmuş Defne'nin 'kırıldı kırıldı' telaşını unutan var mı?
İşte onun gibi bir şeydi 'İstemiyorum. Evlenmeyeceğim ben. Gidin.' diye
huysuzlanması. Peki ya duruma acil müdahale yine ve sadece Defne’nin Ömer’inden
gelirken ‘Bana bak noldu’ diye ağlamasının tatlılığı? Hayır, izledikçe
soruyorum sen neredeydin bütün bir kış, tüm o Cherie günlerini başa
sarabiliyoruz mu? Sonuçta nikâh masasına giderken her şeyi anlatacak kadar
gözünü karartan sensin, lazım olacak tüm bu saflığın, doğallığın, masumluğun. Bu
arada Ömer'e niye mi pek değinmedim? Esmerlerin şahı olduğu yetmiyormuş gibi
şimdi bir de süper kahramanlıklarıyla mı uğraşmayım? Bu kadarına hakkı yok ki!