Programın İngiliz
yapımcısı Ben Winston, komedyen kendisine bu teklifle geldiğinde, Corden’in bu
programı devralmasının çok kötü bir fikir olduğunu ve İngiltere’de bu kadar
tanınırken, Amerika’da böyle bir işe kalkışmasının çok saçma bir karar olduğunu
düşündüğünü söylüyor. Corden’in, aklındaki orijinal fikirleri anlatarak
kendisini ikna ettiğini söyleyen yapımcı, tıpkı ünlü komedyen gibi, her akşam
kendilerini aşmaya çalıştıklarını belirtiyor. Programın diğer yapımcısı,
Amerikalı Rob Crabbe, daha önce James Corden ismini hiç duymadığını itiraf
ediyor.
Jimmy Fallon’la çalıştığı sırada “Late Late Show”un yapımcılığı
kendisine teklif edildiğinde, herkesle aynı şekilde, James Corden ismini
internette araştırdığını söyleyen yapımcı, komedyenin oyuncu ve şarkıcı
kimliğinin yanı sıra, yazar olmasının da kararını önemli ölçüde etkilediğini
belirtiyor. Programı ellerinden geldiğince farklılaştırmak adına, masanın
yerini değiştirdiklerinde bile insanların buna tepki gösterdiğini söyleyen
Corden, konukları yayına aynı anda çıkarmasının da bilinçli bir karar
olduğundan bahsediyor.
West End’de
müzikal yaptığı dönemlerde, her gece sahneye çıkmanın zor olduğu
hatırlatıldığında, “Durumun elbette zorlukları var ama kömür madeninde de
çalışmıyoruz. Her akşam program hazırlamak bazen zor olabiliyor ama sevdiğimiz
işi yaparken yorulmanın, tam bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Gerçekten
sevdiğimiz bir şeyi yaparken yorulduğumuz için çok şanslıyız.” diyerek
alkışları kapıyor.
Sohbet
programlarının geçmişi düşünüldüğünde, internetin bu kadar yaygın olduğu bir
dönemde televizyonculuk yaptıkları için çok şanslı olduklarını belirten
Winston, özellikle Youtube’daki izlenme oranlarının kendilerini çok mutlu
ettiğini söylüyor. Gerçekten de, 00:30’da yayınlanan bir programı her akşam
televizyonda izlemek bazen zor olabiliyor, o yüzden Corden’in ve programın
popülaritesinin de büyük ölçüde internete bağlı olduğu söylenebilir. Winston,
sabah işe geldiğinde reytingler yerine, ilk iş olarak, Youtube’daki izlenme
oranlarına baktığını söylüyor. Reytinglerin ikinci planda kaldığını söyleyen
Winston, James Corden’in tanıdığı en büyük James Corden hayranı olduğunu ama
kendisinin bile programı izlemek için gece yarısına kadar ayakta kalamadığını
belirtiyor. “James’in kendisi bunu yapamıyorken, kimsenin hafta içi her gece
bizi baştan sonra izlemesini bekleyemeyiz. O nedenle, Youtube bizim için önemli
bir kanal. İnsanlar kaçırdıkları klipleri, bölümleri internetten
izleyebiliyorlar.”
Konu tekrar
“Carpool Karaoke”ye geldiğinde, ilk konuklarının Mariah Carey olduğunu söyleyen
Corden, başlangıçta, akla gelebilecek her şarkıcının kendilerini reddettiğini
söylüyor.
“İngiltere’deyken eğlencesine George Michael’le bir bölüm çektik
ve yolculuk sırasında sadece “Wham!” şarkıları söyledik. Sonra aynı fikri
programa uyarlamak istediğimizde, aklınıza gelebilecek bütün şarkıcılar bizi
reddetti. Bir şekilde, George Michael bölümünü Mariah Carey’in plak şirketinden
birine izlettiğimizde, fikri çok severek ünlü şarkıcıyla konuşacağını söyledi.
Şansımıza, Mariah Carey büyük bir George Michael hayranı çıktı ve bizimle bunu
yapmayı kabul etti. Yalnız, fikri pek anlamamış olacak ki arabaya binip şarkı
söyleme sırası geldiğinde, sabaha kadar stüdyoda olduğunu söyleyip, sadece
sohbet etmek istedi . Ben de mecburen şarkı söylemek zorunda kaldım, aksi
takdirde arabada Mariah ile dolanıp, sessizce onun şarkılarını dinlemek zorunda
kalacaktık.”
Bu bölümün
başarısının ardından, artık şarkıcıların kendilerine geldiklerini ama çok yoğun
olduklarından, onları reddettiklerini gülerek anlatıyorlar. “Carpool Karaoke”
sayesinde, Stevie Wonder’ın 2002’de çıkardığı albümün bir anda listelerde bir
numaraya tırmandığını söyleyen Corden, şarkıcılara bir şekilde yardım
edebilmekten mutluluk duyduklarını belirtiyor. “Adele’in kariyerine de yardım
etmemiz çok hoş oldu. Onun gibi genç ve yetenekli, tanınmayan bir şarkıcının,
bizim desteğimize gerçekten ihtiyacı vardı.”
Haziran’da Tony
ödüllerini sunacak olan Corden, “beklentilerinizi düşük tutun” dese de,
Tony’den başka hiçbir ödül töreninin kendisini bu kadar heyecanlandırmadığını
söylüyor. 2012’de en iyi oyuncu dalında Tony ödülü alan Corden, konuşmasını
yazmaya henüz başlamadıklarını çünkü şu anda programlarının çok yoğun olduğunu
söylüyor. “Rahatlamaya, tatile çıkmaya hiç vaktimiz yok. Neden gevşeyelim ki?
Bu kadar yoğun çalışmasaydık, sıkıntıdan patlardık.”
Programda, Beyonce'nin HBO’da gösterilen ve büyük yankı
uyandıran “Lemonade”
isimli, albüm tanıtım videosu kisvesi altındaki bir saatlik filmini tiye
aldığı
bir skeç hazırlayan Corden, hiç böyle bir beklentileri olmamasına
rağmen,
ertesi gün Beyoncé’nin kendisini arayarak, bu videoyu turne boyunca,
konserlerden önce yayınlamak için izin istediğini söylüyor. Yarın öbür
gün Beyoncé’nin konserine giderseniz, James Corden’in limonata
tarifi verdiği videoyu izlemeye hazır olun.
18 Eylül 2016’da
yayınlanacak Emmy ödüllerinin adaylıkları 14 Temmuz’da açıklanacak. “Late Late
Show”un başarısı göz önüne alındığında, programın En İyi Talk Şov dalında
adaylık alması son derece mümkün. Her ne kadar Corden, bu işi ödül kazanmak
için yapmadıklarını defalarca belirtse de, Corden ve ekibine uzun ömürlü bir
program diliyor, bir sonraki karaoke bölümünü merakla bekliyoruz.