İngiliz aktör ve komedyenler, uzun süredir Amerika eğlence sektöründe yer sahibi. Hugh Laurie’nin yıllarca mükemmel bir Amerikan aksanıyla Dr. House’u oynadığı, Ricky Gervais’in üst üste ödül törenlerini sunduğu bir ortamda, Amerikan aksanına sahip olmayan, “yabancı” yeni yeteneklerin ortaya çıkması çok da şaşırtıcı değil. James Corden de bu yeni nesil İngiliz komedyen/oyunculardan biri. CBS’de yayınlanan ve Craig Ferguson’un on yıl sunduğu “Late Late Show”u Mart 2015’te devralan ve bu sayede Amerika’ya, dolayısıyla dünyaya açılan Corden, aslında İngiltere’de yıllardır tanınan bir oyuncu.

“Gavin & Stacey” isimli dizide yazar ve oyuncu olarak yer alan ve 2012’de kendisine En İyi Erkek Oyuncu dalında Tony ödülü kazandıran “One Man, Two Guvnors” müzikaliyle iyice tanınan Corden, son dönemlerde televizyondaki başarısının yanında, Meryl Streep’in rol aldığı “Into the Woods” filminde de yer alarak, dünya çapında bir oyuncu/komedyen olma yolunda ilerliyor.

CBS Stüdyosunun, Emmy ödülleri için düzenlediği özel bir davete katılan James Corden ile programın yapımcıları, Ben Winston ve Rob Crabbe, Bill Carter’ın moderatörlüğünde, “Late Late Show” ile ilgili merak edilen soruları yanıtladılar.

Programla ilgili kısa bir klipten sonra sahneye çıkan Corden, nefes almadan esprilere başlıyor. Hiçbir şey yapmadan, sadece sahnede oturup kalabalığa baksa dahi güldürme potansiyeline sahip nadir komedyenlerden olan Corden, sahnede uzun koltukların üzerinde, dünyanın en kötü erkek müzik grubu gibi görünmeleriyle dalga geçiyor ve ünlü ingiliz grup “One Direction”a atıfta bulunarak, “Wrong Direction” ismini alacaklarını söylüyor. Programı bir sene önce Craig Ferguson’dan devralan Corden’in, bu süre zarfında bekletilerinin karşılanıp karşılanmadığı sorulduğunda, komedyenin cevabı şöyle oluyor:

"Açıkçası hâlâ yayında olduğumuza şaşırıyorum. Özellikle, program başladığında nerede olduğumuz göz önüne alınırsa, bugüne kadar başardıklarımızla çok gurur duyuyorum. Yayına girmeden on gün önce, CBS binasına gittiğimde içeri giremedim çünkü bana kart çıkarılmamıştı ve güvenlikten kimse beni tanımıyordu. O binanın içinde, kocaman bir fotoğrafımın üzerinde ‘Late Late Show’ yazıyordu ama buna rağmen, oradakilerin kim olduğuma dair bir fikri yoktu. Başlangıçta durumumuz gerçekten böyleydi. Şu anda, hep yapmak istediğimiz programı yapabildiğimiz için çok mutluyum.”

Programa başlamadan önce, farklı bir şeyler yapma niyetinde olduklarını söyleyen Corden ve ekibinin en önemli başarısı, “Late Late Show”u sıradan bir sohbet programı olmaktan çıkarıp, skeçler, yarışmalar ve özellikle müzikal içerikle, rakiplerinden oldukça farklı bir konuma taşımak oldu. Bunların arasında en dikkat çeken bölüm de, ünlü isimlerin şarkılar söylerek Los Angeles sokaklarında arabayla dolandıkları ve Youtube’da milyonlarca hit alan “Carpool Karaoke.”

Bugüne kadar Jennifer Lopez’den Sia’ya, Stevie Wonder’dan Adele’e bir çok ünlü şarkıcıya yer veren ve sohbet programından bağımsız, kendi başına ün kazanmaya başlayan bölümde, geçtiğimiz hafta Gwen Stefani’nin arabasına George Clooney ile Julia Roberts’ı alarak, bir nevi “ünlüler elimizin kiri” mesajı da veren Corden ve ekibi, yakın zamanda “Carpool Karaoke”yi biraz farklı bir formatta, yeni bir program olarak başlatma planları olduğundan bahsediyor. İzlenme oranları ve başarısı göz önüne alındığında, son derece mantıklı bir karar. Corden, bu konudaki bilinçli tercihlerini şöyle açıklıyor:

“Başlangıçta bizi kimse tanımadığı için, hayran kitlemiz de olmadığından, programı ilgi çekici kılacak bir şeyler yapmak zorundaydık. Vermek istediğimiz mesaj çok basitti: Her akşam ekranlarınızda olacağız ve uyumadan önce sizleri güldüreceğiz. Bir akşam dayanamayıp uyursanız, ertesi akşam yine ekranlarda olacağız, ondan sonraki akşam da. Tek amacımız sizi eğlendirmek.”