İşbu satırlar bir pişmanlığın
itiraflarıdır, okurken bunun hatırlanmasını ve anlayışla yaklaşılmasını
dilerim.
Yerli dizi izlemeye bayılırım,
yaz dizilerini ayrıca severim, vurdulu kırdılı değil romantik sahneler, güzel
kızlar yakışıklı adamlar olsun birbirlerine uçuşsunlar dizilerde isterim,
kelimeler için yaşarım güzel bir cümle kur kafadan on bölüm izlerim. Bütün
bunların tam da göbeğinden birleştiği, Google’a yazsak ‘Bunu mu demek
istediniz?’ diyeceği dizi hangisidir? Elbette Kiralık Aşk. Peki ben Kiralık Aşk
izliyor muyum? Hayır. Bundan çok pişman mıyım? Evet.
Hangi akla hizmet bilmem, ilk birkaç bölümünü izlememiş bulundum. Belki birazında tatildeydim, birazı cumalara
kurban gitti, sonra oldu mu sana kaçırdığım bir sürü bölüm. Yabancı dizi olsa
oturur haftasonu maratonu yaparsın tüm sezonu bitirirsin iki günde, yerli
dizide nereye yapıyorsun? Her bölüm iki saat. Ben diziyi yakalayamadıkça
internetlerde sohbetler almış yürümüş, replikler dillere düşmüş, buralar hep
alev almıştı bile. Sağda solda ‘Ne büyük acılar bunlar’ lafları dolaşmaya
başlamış, Cuma akşamı etkinlikleri erkenden bitirilir olmuştu. Çocuklardan
büyüklere, gençlerden daha az gençlere herkes Kiralık Aşk konuşuyor, ortalık
caps kaynıyor, Defne &Ömer yazıp okumaya gigabyte dayanmıyordu. Neler
olduğunu anlamadıkça kendimi yüz yaşında gibi hissedip dertlere karıyordum.
Seni anlamadım dostum
Daha bunları yakalayamadan, Barış
Arduç’un rahatsızlanması sebebiyle karakterlerin hepsinin aynı kaldığı ama
gençliklerini izlediğimiz bir bölüm çekildi. Diziyi izlemeyen bir insan için
Twitter o akşam tam bir bulmacaydı, nitekim çözemedim. Nispeten onu da
yakaladım dedim, bu sefer de bir Gallo lafı sardı her yeri. Tamam Gallo’nun kim
olduğunu bilmeyecek kadar uzayda yaşamıyorum, okuya okuya öğrendim onu. Ama
diziye neden girdi, Ömer’in geçmişinden biriydi ama kimdi, Simurg neydi ve neden Gallo’dan bu kadar
nefret ediyorduk onu bir türlü tam anlayamadım. Defne ve Ömer’in arasına girme
ihtimali olan dişi sineğe bile tahammülümüz olmamalıydı burada eminiz, ama
kimse değil de neden Fikret Gallo bu kadar öfke yarattı, bunu hala tam anlamış
değilim. Bunu anlamak için sadece diziyi izlemenin yeteceğini de düşünmüyorum
ama.
Diziyi izlemesem de izleyenlerin
bir diziye ve o dizideki karakterlere bu kadar sahip çıkmasını hayranlıkla
izliyorum açıkçası. Şimdilerde en çok. Umarım herkesi mutlu edecek bir çözüm bulunur. İyi seyirler. dizinin ikinci sezon ile devam edip etmeyeceği konuşuluyor. Umarım herkesi mutlu edecek bir
çözüm bulunur.
İyi seyirler.