Keşke saklanan gerçekler ve o gerçekleri öğrenmek için
oynanan oyunlar girmeseydi araya. Sema bulması için Sefer'den yardım
istediği adamı ondan saklayanın Sefer olduğunu öğrenince şaşkınlıkla birlikte hayal kırıklığı yaşıyor.
Sefer ise Baba ile Sema arasında kalmaktan dolayı sıkıntılı.
"Açıklama filan yok Sema."
"Baba, bence anlaştık."
Tam Baba ve
emirleri söz konusu olduğunda Sefer’i en iyi anlayacak insan Sema'dır diyoruz ki, hiç
beklemediğimiz bir şekilde Sefer’in kendisine olan zaafını kullanıyor. Sema'nın oynadığı oyunu fark edince şaşkınlık
ve hayal kırıklığı yaşama sırası Sefer’e geliyor.
Bulup bulup yitirmekmiş, düşsel bir oyuncağı.
Bende Mecnûn’dan
füzûn âşıklık isti’dâdı var,
Âşık-ı sâdık benem, Mecnûn’un ancak adı var.
Fuzûlî
Ve O'na
baktım ve ruhum titredi;
çok güzeldi.
Bedeni tekildi
ve sanki her bir uzvu,
diğerini seviyordu.
Halil Cibran
Lakin Sefer’in içinde tutmak zorunda olduğu asıl sır çok
daha büyük. Acaba nereye kadar saklayabilecek Sema’dan?
Devam edecek…