Bak sen şu Bahri Baba’ya. Her şeyin farkındaymış meğer.
Hayatta en değer verdiği insan olarak umutların en büyüğünü aşılıyor olmasın
Sefer’e?
Bahri: Eh,
hadi anlat bakalım. N’oldu o iş?
Sefer: Hangi
iş baba?
Bahri: Âşıktın hani, seviyordun.
Sefer: Baba
o iş zor.
Bahri: Doğru
dedin, Sema zor kızdır.
Sefer: Baba
sen nerden…
Bahri: Aşk
sır kaldırmaz Sefer, illâ bir yerden açık bulur. Sen onu konuşmazsın o seni
konuşur, anlatır her yerde. Hadi, anlat şimdi, ne oldu?
Sefer: …
Bahri: Anlat
evlâdım.
Sefer: Bi’
gece evine bırakıyordum, dayanamadım, çektim arabayı yolun kenarına. Dedim
böyle böyle, sana vuruldum, seviyom. Ama yok baba, dönüş yok. Öyle bekliyoz.
Bahri: Neyi
bekliyorsun?
Sefer: Bi’ güler yüze tâbiyim baba, ama o da yok.
Bahri: Âşıklık zor meslektir evladım. Sevdiğinden bir şey beklemek olmaz. Âşıklık
vermek mesleğidir, almak olmaz.
Sefer: N’apıcaz peki?
Bahri: Nazını çekeceksin, gerekirse bir ömür bekleyeceksin.
Sefer: Peki hiç sevmezse?
Bahri: Ya severse?