Kiralık Aşk’ı seven yerlerim ağrıyor...

Her hikâye özenle yazılan sonu hak eder. Başlangıçta arzu edilen gizemi yaratıp, merak duygusunu korusanız bile, sonu iyi kurgulanmazsa izleyiciden geçer not alamazsınız. Hikâyenin sonuna geldiğinizde, birden ortaya çıkan  karakter sayesinde sona ulaşmak, "aaa bir de uyandım rüyaymış" gibi özensiz anlatımlar izleyicinin kendisini aptal gibi hissetmesine yol açar.

Hikâye tekrar tekrar denemektir. Temayı en yalın, en sade biçimiyle ortaya koyup, en iyiye ulaşmaktır. Bu nedenle yazar, yapabileceğinin "en iyi"siyle “öylesine” yaptığı arasındaki farkı bilmesi gerekir. Hikâye vasatı parlatmak değildir. Her sahne, en iyi sahne olmalı düşüncesiyle yazılmalıdır.

Yazarın hoşuna giden hikâyeyi anlatmasıyla, seyircinin ilgisini çekecek hikâyeyi anlatması arasında dağlar kadar fark olabilir. Bu nedenle yazarın anlatmak istediklerini seyircinin anlayacağı, kabul edeceği şekilde ifade etmesi önemlidir.

Yazarın karakterlerini sevmesi, tüm özellikleriyle özümsemesi gerekir. Yazarın izleyicinin empati kurabileceği karakterlere can vermesi önemlidir. Ana karakter bakış açısı çok önemlidir. Karakterlerin kendi içinde çelişen durumlarını gözden kaçırmamalıdır. Bazen karakterlere doğrularını bulmak için baskı uygulanabilir. Ters köşe tepkiler verdirilir. Bu baskı ve ters köşeler karakter özelliklerini daha belirgin hale getirmek, sivriltmek içindir.

Yazar hikâyesini en iyi bildiğinden yola çıkarak yazmalıdır. Bilmediklerini de iyi araştırmalıdır. Yetersiz, eksik anlatım gülünç sonuçlar doğurur, seyircinin hikâyeye olan bağını kopartır.

Yazar ve uygulayıcı değişen seyirci profilini takip etmeli ve sürece dahil etmelidir. Başarılı bir hikâyenin ardından, aynı yöntemlerle anlatılan başka bir hikaye başarılı olmayabilir. Her şey gibi seyirci algısı da değişir. Üstelik çok fazla zamana gerek olmadan, yazar hikâyenin ortasındayken bile değişimi gözlemleyebilir. Bu nedenle seyirci tepkileri iyi takip edilmelidir. Sizi buraya getirenler, ileriye götüremeyebilir. Değişen yaşamın içinde hep aynı şeyleri yaparak başarınızı sürdüremezsiniz.

Günümüzde şirketleri ayakta tutan inovasyon yetenekleridir. Inovasyon uygulamaları film ve dizi endüstrisinde de çok önemli hale gelmiştir. Proje sahipleri, seyirciyi bir çözüm ortağı gibi düşünüp, kooperatif bir çalışma sağlayarak veri elde etmekte ve bu verileri doğru okuyarak projeye yön vermektedir. -Data mining-  Bu konu birkaç eş, dost, tanıdık, arkadaş, yazar ve çizerin sosyal medya hesaplarından vereceği desteğin çok ötesinde bir çalışma ve hazırlık yapmayı gerektirir.

Süreci seyirciye açık kılmak önemlidir. Fan kulüpleriyle ortak çalışmalar yapmak, bloggerları izlemek, sosyal medya takibini profesyonelce yürütüp dizi ile ilgili şeffaf bilgi akışının izleyiciye aracısız ulaşmasını sağlamak, uygulayıcı firmaları seyirci gözünde dokunulabilir kılar. Magazinciler kanalıyla değil de kendi kanallarıyla, doğrudan seyircisine ulaşan uygulayıcılar seyircinin nabzını, tepkilerini yönlendirebilir hale gelirler. Günümüzde dizi projeleri için sadık, bağımlı, vazgeçmeyen seyirci kitlesi en önemli unsurdur. En fanatik, en takıntılı seyirci en önemli geri bildirim aldığınız müşterinizdir aslında. Bu nedenle pek çok ülkede uygulayıcı firmalar seyirciyi sürece dahil etmek için hatırı sayılır bütçeleri gözden çıkartmaktadır.


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER