Kısa sürede oluşan hayran kitlesi, fanatik düzeyde takipçi olan fandomları ve şahane reytingler… Türk dizi tarihinde ilkleri yaşayan, yaşatan Kiralık Aşk... Başrol oyuncuları için yarışmalara yeni kategoriler eklenmesine sebep olan dizi.
Aslında baktığımızda Kiralık Aşk’la birlikte yaşananlar, dizi film yaratım sürecine para ve emek harcayanların rüyalarını süsleyen bir tablo. Bu durum doğru değerlendirildiğinde hem çok arzu edilen ama aynı zamanda çok dikkatli olmayı gerektiren bir tablo ortaya çıkartıyor. Başarının sürekliliğini, izleyicinin memnuniyetini uzun süre korumak kolay değil.
Kiralık Aşk projesine kadar son tüketici olan izleyicilerin hiçbir dizinin yapımcısını, senaristini, oyuncusunu, yönetmenini, görüntü yönetmenini, makyözünü, teknik personelini yani tüm yaratıcı ekibini; müziklerini, dizide adı geçen kitapları bu kadar yakından takip edip içselleştirdiğini denk gelmemiştim.
Fanatik düzeyde KA hayranlığı taşıyan izleyicileri nasıl değerlendirebiliriz? Fanların tümü şımarıkça taleplerde bulunan, istenilen verilmeyince -küfür de dahil- her türlü kaba tepkiyi göstermekten çekinmeyen bir ergen güruhu mu? Profil çok karmaşık aslında… Her ne kadar başlangıçta hedef kitle 12-19 yaş olarak belirlense de kadın-erkek her yaştan izleyicisi var Kiralık Aşk’ın ( 45 yaşında olduğumu ve izlediğim tek Türk dizisi olduğunu belirtsem bir fikir verir mi size? )
Diziler genel olarak televizyondan başka eğlenme imkânı olmayan daha çok kadınlar ve gençler hedeflenerek yapılıyor. Kiralık Aşk için hedeflenen 12-19 yaş aralığını dikkate aldığımızda, bu yaşlar en romantik, en asi, en deli yaşlar. Bu nedenle ülke genelinin eğitim seviyesine bakarak, fanların tutkulu, korkusuz, çoğu zaman özel hayata müdahale edecek kadar "küstah" tepkiler verebileceğini görmek şaşırtıcı mı? Sanmam. Bu durum projeye hayat verenler tarafından en başından öngörülmüştür diye düşünüyorum.
Televizyon denen sihirli kutunun laneti: İzlenecek kadar yakın ama ulaşılamayacak kadar uzak karakterler. İzlenebilecek kadar yakın olmaları -ki sivilceleri çıksa ne oldu acaba diye sorgulanıyor- izleyici kanadında sahiplenip "Özel hayatlarına karışabilirim”, "Haklarında her şeyi söyleyebilirim”, “Reytingler sayemizde yüksek" yanılgısına sebep oluyor. Zaman zaman tepkiler aşırı oluyor.
Öncelikle çok net ifade etmek isterim ki kimden gelirse gelsin, hakaret içeren yazılara mesajlara, sağduyulu KA izleyicilerinden hiçbirinin tahammülü yok. Kiralık Aşk cephesinde, nezaket çerçevesi dışına çıkan her söylem ve davranış, hem diziyi üretenler hem de izleyenler açısından kabul edilemez.
Bir süredir gerek bir izleyici olarak, gerekse Kiralık Aşk dizisiyle yaşananlara kafa yorup, anlamaya çalışan bir okur-yazar olarak, son dönemde diziye yönelik artan eleştirilerimizin nedenini düşünüyorum.
Genel izleyici yanılgısıdır desem -ki buna kendimi de dahil ederek söylüyorum- görülen şeyle, görmek istenen şeyi karıştırıyor oluşumuz mu sebep? Beklentiler önümüze gelenle örtüşmeyince mutsuz oluyoruz. İlk 20-25 bölüm beklentileri fazla fazla karşılayan dizide durumların değişmesine neden olan etkenler neler acaba?
Yazı devam ediyor..