Bir de bütün bunlarla beraber, bunların hepsine rağmen, her fırsatta 'Ömer
İplikçi' sayesinde bu noktada olduğunu, onun sayesinde bu kadar
sahiplenildiğini ve kabullenildiğini söylüyorsun, senin onda emeğin olduğu
kadar, onun da senin bu noktaya gelmendeki yadsınamaz katkısına hiç
haksızlık etmiyorsun ya Arduç, işte bu yüzden sen, sensin. Tırnaklarınla
geldiğin şu konumda dahi mütevazılığını, alçak gönüllüğünü ve iyi niyetini
aslında kaybetmemiş olduğun için sensin.
İşte bu yüzden biz, seni artık
sadece Ömer İplikçi olarak değil, onu bizimle tanıştırdığın için değil ve bize
sadece beyazcamdan görünen Barış Arduç'u değil, bütün bunlar sayesinde
görünenin ardındaki 'Barış'ı seviyoruz aynı zamanda. Bu kadar kısa sürede
şu an bulunduğu noktaya gelip, bunu kolayca sindirip, bu kadar kendin
olabilmenin günümüz şartlarında parmakla gösterilebilecek kadar zor
bulunan bir şey olduğunu çok iyi biliyoruz.
O kadar ki elimden gelse
seni antika kutulara koyup nesilden nesile aktarılsın diye bozulmadan saklayacağım
inan bana.^^ Ama sen samimiyetin ve güzel kalbinle buna gerek olmadığını
şimdiye kadar gösterdiğin gibi, bundan sonra da göstereceksin biliyorum, -hani
aynı oynadığın karakter için bir zamanlar tanımlandığı gibi- 'Kendi güzel,
kalbi güzel' adam. Tam zamanında çıktığın bu yola, seni tanıdığımız bildiğimiz
gibi aynı samimi, içten duyguların ve doğallığınla devam etmeni temenni
ederekten, iyiki sen Ömer İplikçi'sin, Ömer İplikçi'de sen diyorum.
Darısı daha çok 'iyi ki'lere olsun...