Sevgililer Günü'nde televizyonun unutulmaz aşıkları listesi

Merve Yıldırım
MadMen Don Draper

Kendine aşık bir adamın hikayesi: Don Draper
Don Draper olmak kendine aşık olmayı gerektirir. Çünkü Don Draper etrafındaki kadınları ne kadar sevdiğini söylese de, en çok kendini sever. Hayatına giren tüm kadınların tek ortak noktası, o an Don’ın ihtiyacı olan bir şeye sahip olmalarıdır.

Betty’de bir yuvaya sahip olmanın huzurunu bulmuştur Don. Betty ile tanıştığında ihtiyacı olan şey, bir evi yuva haline getirmektir. Güzel Betty zevklerine göre döşenmiş evlerini sıcacık bir yuva yapmış, ona güzel çocuklar vermiştir. Ama beraberliklerinin ilk günlerinde huzur dolu bir yuvaya ihtiyacı olan Don, bir zaman sonra başka hayallerle kuşanmıştır.

Bulunduğu prestijli ve düzenli hayattan uzaklaşma hayalleri… Bunun için de hayatına giren kadınlar arasında karakterine ve yaşadığı çevreye en uzak bulduğum Midge Daniels’e sığınmıştır. Tıpkı bir liman gibi. Prestijli çevresini özlediğinde ise Midge’yle yollarını ayırmış, kürkçü dükkanına geri dönmüştür.

Kürkçü dükkanında dolandığı sıralarda ise sert bir kayaya çarpmıştır. Güzel, alımlı ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olan Rachel Menken, Don’ın hayatındaki en güçlü kadındır. Fakat elbette ki o da Don’ın kendine olan aşkından nasibini almıştır.

“Herkes bana aşık.” diye düşünmesine neden olan Bobbie Barrett ve  “Ben o kadar karşı koyulamaz bir adamım ki, kızımın öğretmenini bile kendime aşık ederim.” dedirten Suzanne Farrell birliktelikleri de Don’ın egosunun gerekleridir. Bir de egosu gereği ayrılıkları vardır Don’ın. Anlaşılmaya muhtaçken sığındığı Dr.Faye Miller, en büyük sırrını öğrenince ilişkilerinin son kullanma tarihinin geçtiğini hisseder Don.

Don’ın kendine aşkının zirvesini ise Megan’la beraberliğinde görürüz. Don’ın Megan’la olan evliliği bir gövde gösterisidir. “Ben karizmatik, yakışıklı, karşı koyulamaz bir adamım; üç çocuğum olsa da gencecik bir kızı kendime aşık edebilirim.”  demektir bir nevi.
Bir bütünün parçaları misali hayatına giren tüm kadınlar Don’a bir şeyi hatırlatır: Kendine olan aşkını… Sabah kalkıp aynaya baktığında gördüğü yüze aşıktır Don, ofisindeki koltuğuna uzandığında heyecanla yerinden kaldıran fikirlerine aşıktır, toplantı odasında tüm dikkatleri üzerine toplamasını sağlayan zekasına aşıktır, etrafındaki insanların ona hayran hayran bakmalarına neden olan duruşuna aşıktır, yalnız kaldığında dahi dimdik durmasını sağlayan karakterine aşıktır.

Kendine aşık olmaksa bir adama anca bu kadar yakışır. Üzerinde asla ağabeyinin ceketini giymiş gibi emanet durmaz egoları. Onu Don Draper yapan da budur zaten. Bilirsiniz, Don Draper sever ama önce kendini sever. Mad Men ise sevilir, daima sevilir…

O zaman Sevgililer Günü’n kutlu olsun Don. Sağol, senin de kutlu olsun Don.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER