Sevgililer Günü'nde televizyonun unutulmaz aşıkları listesi

Esra Mert
Canım Ailem : Samim&Meliha

Sevgimizin aşkımızın üstünden…
70’li yılların naif, tatlı bir aşk hikâyesini alıp 2000’lere kondurmuşsunuz gibi... Terk edilmiş bir kadınla, gittiğine bin pişman bir adamın bir kırık gençlik hikâyesi...

Türk televizyonlarının Yeşilçam kokulu hatırası Canım Ailem’in seyirciye emaneti Samim ve Meliha’yı unutan yoktur sanırım. Meçli saçlarıyla hayatımızın orta yerine kurulan ve bugün hâlâ “Ne güzel ablamızdın sen Şebnem Bozoklu” diye şiirler dizdiğimiz, tebessümle andığımız, canımız Meliha ile nikâhtan döndüğü yavuklusu Samim’in modern çağa meydan okuyan zarif sevdaları okullarda ders diye okutulmalıydı.

Kalanın da gidenin de çirkinleşmediği, gidenin dönmek için kapılarda yattığı, kalanın affetmek için bahaneye baktığı bu hikâyede Samim ve Meliha’nın nikâhları daha dizinin başlarında gönlümüzde kıyılmıştı. Fonda Zeki Müren “Sevgimizin, aşkımızın üstünden...” diye ciğerimize doğru bir yangın üflerken ve Meliha her gün batımında boynu bükük pencereden bakarken, elimiz yüreğimizde “bu hikâye böyle bitmesin” diye duâ etmişliğimiz vardır. Küçücük penceresinin arkasından yirmi yıl sonra bulduğu sevdiğini seyreden Samim’i affetmek için biz de bahaneye baktık, ne yalan söyleyelim. Bulmuşuz böyle lekesiz, gölgesiz bir sevda masalı bırakır mıydık Allah aşkına?

Ali ile Ayşe’yi bilen çocuklar Samim ve Meliha’yı bilmiyordu muhtemelen. Biz biliyorduk fakat. Samim Meliha’yı deli gibi seviyordu. Ve “Samim seni öldürürüm” derken bile içi, sesi titriyordu Meliha’nın.

Çağımızın belki de son sağlam aile hikâyesiydi Canım Ailem. Hikâyesini de, ateşi hiç sönmeyen o güzel sevdayı da içimize gömdük. Unutursak kalbimiz kurusun…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER