Kerem Bürsin, Grazia dergisine konuştu: Fazla riskleri olan bir yol seçtim!

Kerem Bürsin, Grazia dergisine konuştu: Fazla riskleri olan bir yol seçtim!
Uzun bir aradan sonra Kerem Bürsin, Grazia Dergisi'ne röportaj verdi. İşte Lara Mutlu'nun röportajından bazı notlar!

Dört dörtlük erkek diye bir şey var. Yani biz tanıştık: Kerem Bürsin. Sadece yakışıklılığından bahsetmiyoruz elbette. Bürsin, kadın haklarını sonuna kadar savunan, aşkın büyük bir ilham olduğunu düşünen, çalışkan ve yetenekli bir oyuncu. Mavi’nin de yüzü. “Daha ne olsun?” derseniz, fazlası da var.

Açık konuşmak gerekirse geçen hafta kapak çekimi için Babylon Kilyos’ta Kerem Bürsin’le buluşmadan önce biraz tedirgindim. Malum kendisi son zamanların yıldız ismi, herkes ona hayran, adı kızlar sözlüğünde yakışıklılığın tanımı gibi. Öyle ki, birkaç kız arkadaşıma röportaja gideceğimi söylediğimde, “Biz de gelsek, belki asistana ihtiyaç olur,” dediler. Normal şartlarda bardağı şuradan şuraya koymayan arkadaşlarım... Haliyle herkesin kendisine bu denli hayran olduğu bir isim, “Allah bilir nasıl bir egoya sahiptir?” diye düşünmedim değil. Ama Kerem Bürsin beni şaşırttı. Hem de fazlasıyla. Abartmıyorum, hayatımda hiç bu kadar mütevazı, sıfır egolu ve içten bir oyuncuyla sohbet etmemiştim.

Çekim için buluştuğumuz gün hava gerçekten çok soğuktu. Bir de Karadeniz sahillerinin rüzgarını düşünün. Kerem bir kez olsun halinden şikayet etmedi ve gülümseyerek başladığı çekimi gülümseyerek sonlandırdı. Keyifli bir yemek molasının ardından ısınmak için şöminenin karşısına geçtik ve sohbete başladık. Ona ilk sorum çok klişeydi: “Kerem Bürsin olmak nasıl bir duygu?” Sorumu ciddi anlamda anlamadı. “Fenomen oldun,” deyince de utandı biraz. “Yok öyle bir şey. ‘Kerem Bürsin’im’ havasında değilim. Ben hayat kurtaran bir insana fenomen derim ki, o da çok ciddi,” dedi ve ekledi, “Mesleğimi, oyunculuğu tabii ki çok ciddiye alıyorum ama ‘Ben şuyum, ben buyum’ demek biraz garip.” Kerem’le daldan dala sohbet ettik. Söze Mavi’yle olan işbirliğinden başladık.

Mavi’nin reklamları gerçekten çok etkileyici. Nasıl bir duygu bu kampanyalarda yer almak?

Mavi’yle işbirliğimizde bir sene olacak. Ve sürpriz! Önümüzdeki dönemde de beraberiz. Heyecanımız karşılıklı devam ediyor. Hem metroda çekilen hem de sonuncu reklam çok güzeldi. Bu Mavi’nin kalitesinden kaynaklanıyor. Markanın bir parçası olabilmek gerçekten çok acayip bir duygu. Bazen durup şükrediyorum. Hatta bol bol şükrediyorum. Oyunculuk yapıyorum, Mavi’yle çalışıyorum. Yurt dışında yaşarken de takip ediyordum Mavi’yi. Şimdi bir parçası olmak inanılmaz.

Hayatının kırılma noktası neydi?

Üniversiteyi Boston’da okudum. Son sömestrimi Los Angeles’ta geçirdim. Yüzde yüz hayatımı bir oyuncu olarak geçirmek istediğime orada karar verdim. Bu da  kırılma noktam oldu. O dönem çok güzel bir iş teklifi almıştım ama kabul etmedim. Fazla riskleri olan bir yol seçtim. Çok şey öğrendim. Bakalım ne olacak?

Türkiye’ye oyuncu olmak için mi geldin?

Hayır. Buraya gelme amacım tam olarak oyunculuk değildi aslında. Benim için bir soru işaretiydi. Bir kariyer başlatmaya çalışıyorsun ve maalesef o biraz zor oluyor. Bir dönem bocalıyorsun. Bir keşif peşindeydim buraya gelirken; kendimi keşfetmek. Avantajım Türk olmak, bir nevi evime dönmek gibi Türkiye’de olmak.

Kaç sene sonra dönmüş oldun?

Annem de babam da Türk. 10 aylıkken gittim buradan.  Türkiye’ye dönmem hem kendimi hem de ülkemi tanımam için çok iyi oldu. İnsan bir noktadan sonra kimlik problemi yaşıyor. Babamın mesleği nedeniyle hayatım boyunca gezdim dolaştım. Her kültürden bir şeyler aldım ama evde gördüğün temel kültür en önemlisi.

Endonezya’dan Teksas’a yaşamadığın yer kalmamış. Bu denli çok kültürlü olmak nasıl bir şey?

Beni ben yapan şey. Bu bir artı mı yoksa eksi mi kimse bilemez. Dünyayı gezmenin de kimine göre artıları kimine göre eksileri vardır. Mesela hiç çocukluk arkadaşın olmuyor. En yakın çocukluk arkadaşım ablamdı. Hep bir reset tuşuna basıyorsun ve yeni bir hayata başlıyorsun. Bakış açına bağlı yani. Benim için artı oldu herhalde, öteki türlüsünü hiç bilmiyorum.

Evlenmeyi düşünüyor musun?

Yüzde yüz evlenmek istiyorum ama şu an değil. Bir ailem ve çocuklarım olsun istiyorum.

Ama şu an bir ilişki içindesin değil mi?

Evet, çok güzel bir ilişki (Serenay Sarıkaya’dan bahsediyor tabii).

Ne arıyorsun bir kadında?

Bence bu dünyada kadın olmak çok zor. Beni kadının fikirleri, hayalleri, kendi ayakları üzerinde durması, duruşu cezbeder. Dünyada maalesef kadın-erkek eşitliği yok. Bu da eğitimsizlikten kaynaklanan bir durum. Çok üzücü bir olay. Bence kadınlar, erkeklerden çok daha değerli varlıklar. Biz de onlar sayesinde varız.

Röportajın devamı mı? onu okumak için hemen bir Grazia alacaksınız..

Röportaj:LaraMutlu-Grazia
Fotoğraf:EmreMutlu





BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER