Kapışma: Asuman koş, kaybedeni sahneden şutluyorlar!

Kapışma: Asuman koş, kaybedeni sahneden şutluyorlar!
Eskiden "Ramazan Eğlencesi" diye bir kavram vardı. Sanırım pek bir anlamı kalmadı günümüzde bu kavramın. Oruç tutan tutmayan hep birlikte iftar sofrasına mutlaka oturur şarkılı türkülü, neşeli komikli işler izlerdik televizyonda. Sofraya otururduk çünkü pide yemek ve "akşam yemeğinde kahvaltı etmek" sadece Ramazan'da, dondurma da yalnızca yaz aylarında revaçta olurdu. Mevsimlerin sırası şaşmamıştı. Akşam yemeğinde bir kebapçıda değilsen masaya tulum peyniri, rakı sofrasında değilsen de beyaz peynir pek gelmezdi. Ramazan eğlencesi dediysem, Şehzadebaşı kültürünü de rahmetli anneannemden dinlemişliğim var. Yetişemedim o zamanlara.. Tek kanallı dönemin vazgeçilmez eğlence programları vardı. Şimdi iftar ve sahur sohbetleri ağırlıklı devam ediyor ekranın ramazan hazırlığı. Her yıl sahur sohbetlerine katılıp, aynı soruları nasıl bıkmadan soruyor ve nasıl oluyor da cevapları öğrenmiyorlar diye şaşırıyor insan. Dinlemiyorlar bence. Neyse..

Şimdilerde Ramazan ayının denk geldiği takvimden aldığı güçle televizyon kanalları az varmış gibi ekrana daha çok dizi sürüyor. Çok az da olsa eğlence programları. Elbette eğlencenin de formatı değişti. Şimdi çıkıp bir kanal "Bir Başka Gece" tadında skeçli, şarkılı format yapsa kimse izlemez, önereni de odunla kovalarlar kanaldan. Dizi yapmıyorsan da varsa yoksa hayatları gözlediğimiz reality programları sürmelisin ekrana. Uzun zamandır para basan ve geçer akçe format bu. dini sohbetler içerenleri, menüsünü iftar/sahur odaklı evirenleri saymazsak; Survivor All Star, zirveye güçlü adımlarla ilerleyen Ütopya, konukların dramasını kaşıdığı için formatına izlenme rekorları kırdıran Ben Bilmem Eşim Bilir ve kulis maceralarıyla skandal gündemini oldukça besleyeceğe benzeyen Mehmet Ali Erbil ile Çarkıfelek de bu Ramazan ekranından payımıza düşenler...

Televizyonculuk camiasında havalar fazlasıyla parçalı bulutlu giderken bu akşam yaklaşık bir yıl süren hazırlık sürecinden sonra (basın bülteni öyle diyor) Kapışma adındaki yarışma Show Tv ekranına çıktı. Oysa biz Rising Star bekliyoruz heyecanla. Çünkü Acun Ilıcalı'nın konuktan drama süzme becerisine güveniyoruz. Bir Survivor olmayacaksa da, yenisi gelene kadar hepimizi bu yeni yarışmayla oyalayacağına eminiz nedense.. Şarkılı türkülü yarışmalar kategorisi, tek sezon efsane yaratan Atv yarışması Anadolu Ateşi ve Pop Star furyası sonrasında düşüşe geçip, O Ses Türkiye ile yeniden parladı; bunun dışında pek varlık gösteremedi nedense ülkemde müzikli yarışmalar. Hoş, Pop Star için müzik tabanlı yarışma demek de ne kadar doğru, bilmiyorum. Şarkı söyleme yeteneğini çeşit biçim reality programlarında göstermek zorunda kaldı gençler. Dünyada çok izlenen format X Factor Star Işığı bile Kanal D ekranında yerle yeksan oldu. Star Tv'nin büyük bir başarı göstererek Kenan Doğulu'yu televizyona çıkmaya ikna ettiği Ve Kazanan da sessiz sedasız bitti. Fox Tv'nin denediği "Bu kadro yakar ortalığı" heyecanıyla başlayan Sesi Çok Güzel de listenin dibini görünce fazla dayanamadı, apar topar yayından kaldırıldı.

Yıllardır Asuman Krause'den, "Size alışamadım ama idare ediyorum" efekti alan yalnızca ben miyim?

İşte Kapışma, kimsenin ses / şarkı yarışması izlemediği (Acun Ilıcalı yapmıyorsa) bu elverişsiz topraklarda bir Cumartesi gecesi yayına girdi. Sunucusu tecrübeli. İlk yayına, ekranda pazen kumaş efekti veren bir plaj elbisesiyle çıkma cesareti gösterecek kadar sağlam fizikli, nev-i şahsına münsasır şakaları ve tonlamasıyla ünlü Asuman Krause. Güzel kadın. ekrana yakışıyor. Eğer tarzını anlar ve alışırsanız tabii.. Takım kaptanları Bengü (e kapalı) ve Mustafa Ceceli. Özellikle Ceceli'nin aranjör olmasından kaynaklanan bir karizması var, doğruyu söylemek gerekirse. İnsana güven veriyor. En azından bana güven verdi çünkü Bengü buton konusunu çözemediği için yanlış seçimler yaptı hissine kapılmamı sağladı. 1500 metre kareye kurulmuş dev stüdyoda, 300 kişi çalışıyormuş ve Kapışma'nın ön hazırlık süreci tam bir yıl sürmüş. Bu akşam izlediğimiz yarışmacılar da 5000 kişinin içinden seçilmiş. "Kaybedenleri imha edeceğiz" tadında mesajlar taşıyan tanıtım filmini izlerken epeyce endişelendim desem yeridir. Bültenlerde animasyon destekli oyunlardan, onbinlerce pinpon topundan, tonlarca boya kullanıldığından bahsediliyordu. Dolayısıyla Survivor'da Hakan'ın aforizmalarına maruz kalmaktan kendimi men, nefsimi terbiye edip saat tam 21:00'da Show Tv'nin karşısına oturdum.

Yarışma kuralları çok karışık değil. Kısmetse her hafta iki takıma bölünmüş 18 yarışmacı, hem finale kalmak, hem takım kaptanlarıyla düet yapabilmek, hem de 20 bin liralık ödülün sahibi olabilmek için kıyasıya Kapışıyor. Kimseye şöhret ya da albüm vaat etmiyorlar. Tek ödül olan 20 bin lirayı kazanmak için yapmaları gereken de sahneye 3'erli gruplar halinde gelip, şarkı söylemek ve haftanın en iyi sesi olmayı başarmaya çalışmak. Takım kaptanlarının önünde butonlar var. "Kalsın", "gitsin", "Bi sus bakiim" tadında kullandıkları butonlarla 18 yetenekli yarışmacıyı eleyerek yarı finale sonra da finalde düete çıkacakları takımı oluşturuyorlar. Bir filenin üzerinde ya da cam kabin içinde aynı şarkıyı fasılasız söyleyen yarışmacılardan "kırmızı kart" yiyenleri sahneden şutluyorlar. Bu aşamada efektler güzel. Cam kabinde patlayan hava yastığı ile yarışmacı gerçekten sıkıştı ve cam kırıldı zannettim mesela. Her 3'lü grup için sahneden ayrılma daha doğrusu şutlanma anı ayrı bir "oyun" olarak planlanmıştı.

Asuman Krause şirin ama yarışmacıları rahatlatmak amacıyla yapılan konuşmalar, şakalar (özellikle kuliste hazır bulunan eski magazinci Taner kısmı) oldukça sıkıcıydı ve suni. Ceceli ve Bengü'den iyi bilecek değilim ama bu akşam öyle sıra dışı bir sese de rastlamadım. Duyduğum sesler karşısında onlar kadar heyecanlanamadım. Beni tek heyecanlandıran eleme anları için planlanmış "yarışmacı şutlama" oyunları ve o ana uzanan süre oldu. "Acaba kim gidecek ve nasıl gidecek" sorusu sebebiyle yayın sonuna kadar kanalda kaldım. Seyirciye bu heyecanı yaşatmak tatlı ama yetmez. Lüzumsuz derecede yavan ve suni "talk show" tadı zımparalanırsa, yarışmacıların samimiyetini tüketen ve "acaba cast mı la bunlar" dedirten o cıvık heyecana gem vurulursa, boş zamanlarda bakarım. Bu arada ilk bölümü Mustafa Ceceli ve Ali kazandı. Gerçekten hak ettiler. Tebrikler..

Son olarak Kapışma keşke canlı yayınlansaymış.. Emeği geçen herkesin gönlüne bereket!

Böyle işte..
R.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER