Yağmurdan
kaçarken doluya âşık olmanın adı: Aşk
Yeniden
Duygu Tombak
Haydi, gözümüz aydın! Türk televizyonlarının nur
topu gibi yeni bir romantik komedisi daha oldu: Aşk Yeniden. Önyargılarım ve ben, kâğıdı kalemi kaptığım gibi
televizyonun karşısına geçtim. Beklentimi hayal kırıklığına uğramamak için
önceden düşük tutmuştum, yanılmışım.
Aşk
Yeniden, “Zemin güzel, hava güzel. Aşk için her şey
müsait.” dediğimiz türden bir hikâye olmuş. Hikâyenin başkahramanları Zeynep
(Özge Özpirinççi) ve Fatih (Buğra Gülsoy) tesadüflerin bir araya getirdiği yeni
çiftimiz. İkisinin de ortak özelliği bir şekilde maruz kaldıkları aşırı
baskıdan dolayı evlerinden kopmaları. Yağmurdan kaçarken
doluya tutulmak bu olsa gerek. Özgürlük teması ve kendi ayakları üzerinde durma
mottosuyla çıktıkları Amerika yolculuğundan kendi yalanlarına hapsolmuş bir
şekilde geri döndüler ve perde!
Bir yanda ailelerine söyledikleri evlilik yalanı
diğer yanda sınıf çatışmaları... Allah sonlarını hayretsin. Özge Özpirinççi’nin hayat verdiği Zeynep
karakterinin komedi unsurlarını beğendim. Ancak, bebeği dünyaya getirerek
babasının da geri dönmesini sağlamak istemesi... Bilemedim. Bana çok Şeref Meselesi, Kübra koktu. Buğra
Gülsoy’u ise bu kadar sempatik bulacağım benim bile aklıma gelmemişti. Gerek
romantikliği gerekse komedi unsurları tam tadında olmuş. Meğerse romantik
komedi için yaratılmış.
Velhasıl kelam Aşk Yeniden’i, sıcak ve zihni çok kasmayan hikâyesiyle, sinema kalitesi uyandıran çekim teknikleriyle; Cem Tuncer, Ercüment Orkut, Kerem Türkaydın ve Nail
Yurtsever'in sıkmayan müzikleriyle, yer yer
abartılı karakterleriyle sıcak bir dizi olarak izlenecek listeme
ekledim. Tüm ekibin emeğine sağlık. Reytingleri bol, yolları açık olsun.