Söz: Gözümüz arkada kalmayacak!

Bir Poyraz Karayelcinin gözünden Söz'e genel bakış
Hilal Kıran


Satırlarıma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki, değil bu satırları yazarken diziyi izlediğim süre boyunca dahi vicdanım hiç rahat değildi, sanki Poyraz Karayel'e ihanet ediyormuşum gibi hissettim. Ama şu an içim rahat, çünkü biliyorum ki bunlar sonra yüzlerce dizi gelse bile, o yüzlerce dizinin toplamı Poyraz Karayel'in çeyreği bile etmeyecek.

Neyse lafı fazla uzatmayayım. İlk sahneyle başlayalım. Yavuz'un evlenme teklifi, o sahneyi görünce aklına 25. bölümdeki kırmızı bülten sahnesi gelmeyen yoktur herhalde.

Ya da Yavuz'un gittiği her yerde belayı üstüne üstüne çekmesi üzerinde bir bela paratoneri taşırmışçasına.

Ya da nişanlısına duyduğu aşk mesela, onun için dünyayı karşısına alması. (İlerleyen bölümlerde diğer iki kızdan birine aşık olacağını düşünüyor olsam da. En azından şimdilik aşık bir adam.)

Tabii timdeki manyakları da unutmamak lazım. Özellikle helikopter sahnesi tüm manyaklıklarını sergilediler o sahnede.

Dizideki hemen hemen herkes resmen ölüme meydan okuyor. Sanki yaşıyor olmalarının tek amacı bir gün ölecek olmaları ve onlar bu amaca bir an önce ulaşmak istiyorlar.

Tüm bu sahnelerin Poyraz Karayel'i çağrıştırıyor olması, belki de hâlâ onun bitişini kabullenememiş olmamdan ve karşılaştığım her şeyde ondan bir parça aramamdan dolayıdır. Ama birçok sahneyi Poyraz Karayel'i izlermiş gibi izledim, vedanın ardından ilk defa birşey izlerken zevk aldım. Sanki tek eksik İlker Kaleli ve Burçin Terzioğlu ve tabii ekibin geri kalanıydı.

Lafı fazla uzatmanın bir anlamı yok. Aslında 1 Mart itibariyle dizi izlememe kararı almıştım. Söz'ü sırf Ethem Özışık yazdığı için sadece bir bölümlük izlemek istedim. İzlerken nefes almayı unuttuğum anlar oldu, gerçekten zevk alarak izledim. İzlemeye devam eder miyim bilmiyorum. Ama hikayesi gerçekten etkileyici, sen bir efsanesin Ethem Özışık kalemine sağlık.

Ve satırlarıma son vermeden önce son bir şey, senaristin Ethem Özışık olduğunu hatırladıkça aklıma gelen ilk şey "Tarih yalnızca mutsuzları yazar." cümlesi. Acaba tarih yine mi mutsuzları yazacak? İzleyip göreceğiz.





BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER