Kanal
D’nin, yapımcılığını D Productions’ın üstlendiği,
sevilen sohbet programı “Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi” nin
bu haftaki konuğu ünlü şarkıcı ve besteci Sinan Akçıl. Ünlü
şarkıcı, Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi kameralarına tüm
samimiyetiyle müzik ve özel hayatını anlattı.
Annesi
Gaye Çağlayan’ın babası Saim Akçıl ile nasıl tanıştığını:
“Annem, babamın keman öğrencisiymiş. Zannedersem, Özdemir
Erdoğan’ın keman öğrencisi ile keman öğretmeninin aşkını
anlatan şarkısı ‘Öğretmenin Aşkı’ndan esinlenmişler.
Babam, annemden 18 yaş kadar büyük” şeklinde dile getirdi.
5
yaşında konservatuvara giren ve müzik eğitimine başlayan Sinan
Akçıl; “İlkokulla beraber, konservatuvara da girdim.
Konservatuvarda klasik piyano ve solfej armoni eğitimi aldım ama
sonra bıraktım. 13-14 yaşlarında yarışmalarda ödül alınca
dikkat çekmeye başladım. Okulda da pop yıldızı gibi dolaşmaya
başlamıştım. Şimdi beni gören arkadaşlarım, şaşırmıyorlar”
dedi.
Sinan
Akçıl, annesi Gaye Çağlayan’ın her konserine geldiğini ve
kendisinin bir numaralı hayranı olduğunu sözlerine eklerken,
annesinin desteğini “Küçükken ben şapka takıp Michael Jackson
oluyordum, üstümü başımı parçalıyordum. O da bana ‘Michael’
diye bağırıyordu. Şimdi sahnede ne yaşıyorsam, beni
çocukluğumdan hazırlamış” şeklinde belirtti.
Anne
ve babası, Sinan Akçıl Lise 1’deyken boşanan ünlü popçu, o
günleri nasıl atlattığını: “Bana bu ayrılık çok ağır
geldi. Bir gün eve geldim, annemin morali çok bozuktu. Kapıda
bavullar vardı, tam hatırlayamıyorum çünkü benim için bir
travmaydı. Bavulları görünce anneme ‘Hayırdır, evden mi
ayrılıyorsun’ diye espri yaptım. Annem de ‘evet’ deyince şok
olmuştum. Annem evden gidince ona çok kızdım ve küstüm. Daha
sonra bizi tekrar birleştiren ablam İdil Akçıl olmuştur. Annemle
bir gün sabaha kadar şömine başında oturduk ve konuştuk, ondan
her şeyi dinledim. Dinlediklerimden sonra babama biraz tavır
koymaya başladım. Sonra iki ülke nasıl barışıyorsa, ben de
uzatmanın anlamı olmadığını, hayatta her şeyin başında
sağlık geldiğini düşündüm” sözleriyle dile getirdi.
Küçükken
hiper aktivite tedavisi gören Sinan Akçıl, şunları söyledi:
“Hiper aktifim, kendimi kaybettiğim oluyor. Hayranlarımla büyük
bir aşk yaşıyorum. Sahnede hiper aktifliğin faydasını
görüyorum. Küçükken bazı tedavi denemeleri oldu. O yüzden
annem beni birçok kursa gönderdi . Kurslara gidip eve geldiğimde
de odamda müzik dinleyip, ileride bu günlerin hayallerini
kuruyordum.”
Kendisine
sık sık dizi tekliflerini geldiğini ve birkaç dizide konuk oyuncu
olarak yer aldığını anlatan Akçıl, arkasında müzikle ilgili
bir film bırakmak istediğini de sözlerine ekledi.
Müzik
hayatında şu anda bulunduğu yere tırnaklarıyla kazıyarak
geldiğini anlatan Sinan Akçıl, “Önce Yaşar, MFÖ’ye piyano,
klavye çalarak eşlik ettim. Başta aranjörlük yapıyordum, sonra
besteye döndü. Bir gün İzel ile tanıştım ve ona birkaç
şarkımı çaldım. Sonra ‘Bir Dilek Tut’ albümünü yaptık. O
zamanlar bana inanmıyorlardı, ‘küçücük çocuk nasıl yapar bu
albümü’ diye. Gülben Ergen’e, Ferhat Göçer’e şarkılar
yaptım. En son Funda Arar’a ‘Hafıza’ şarkısını paylaştım.
2009 yılındaki Eurovision şarkısı ‘Düm Tek Tek’ ile de
Altın Kelebek aldım. Daha sonra Hande Yener ile ‘Bodrum’
albümünü yaptık. Ajda Pekkan’a da şarkılar yaptım. En son
İbrahim Tatlıses’e şarkı yaptım. Şimdi artık kendi
albümlerime geçtim” dedi.
Müziğin
en büyük aşkı olduğunu Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi’ne
anlatan Sinan Akçıl sözlerine şöyle devam etti: “Müzik benim
yaratılma sebebim. Kız arkadaşlarım sağ olsunlar genellikle bana
karşı anlayışlı oluyor. Müzik ve aşkı paralel bir şekilde
yürütebiliyorum. Evliliği Allah’ın kaderine bırakıyorum.
Müzik ve evliliği beraber sürdürebilmek mümkün. Yeter ki
sevdiğin kadını bulabilesin. Daha
fazla yaşlanmadan, yanımda küçük sarışın bir prens dolaşsın
isterim. Bunun anneliği bilen birisi ile olması gerekiyor. Ben
yokken de içim rahat etmesi açısından. Baba olmadan bu hayattan
gitmeyeceğimi biliyorum, hissediyorum” sözleriyle çocuklara olan
sevgisini ve evlat sahibi olmak istediğini dile getirdi.
Özel
hayatını samimi bir dille anlatan Akçıl: “Daha fazla vakit
geçirdiğin insanlarla flört edebiliyorsun. Ama ben bu işle hiç
alakası olmayan insanlarla da uzun süren birliktelikler yaşadım.
Bir anda bazen bir duygu, kıvılcım olabiliyor. Bir kadına
bağlandığım, saygı duyduğum zaman onun sonuna kadar arkasında
dururum. O ilişkimi sahiplenirim. Özgürlüğümü kısıtlamayan
her kadın benim için yıllarca baş tacı olabilir. Ben genelde
esmerciyim. Şu anda ayakları üzerinde duran, kimseye muhtaç
olmayan kadınlar beni daha çok cezbediyor. Gözlerinin içine
baktığımda bir anlam, tavır ve bir konuşma arıyorum. Bazen
saatlerce sadece gözlerine bakarak o kadınla konuşabilmeliyim”
dedi.
Yakın
bir zamanda 1,5 yıldır beraber olduğu Ebru Şallı ile ayrılan
ünlü şarkıcı, ayrılık sonrası şunları söyledi: “Aşkta
ağır sıklet bir maçtan çıkıp, moladan hemen sonra hafif sıklet
bir maça geri dönemezsin. Yeniden ağır sıklet için güç
toplaman gerekir. Kendini onarman gerek. Derin bir duygu yaşadım
Ebru Şallı ile. Umarım her şey gönlümce olur.”
Bilgisayar oyunlarını çok seven Sinan Akçıl, Nazlı Ilıcak’la beraber “One Direction” a ait bir şarkıda beraber dans ettiler. Dev ekranda gördükleri hareketleri yapmaya çalışan Sinan Akçıl ve Nazlı Ilıcak keyifli dakikalar yaşadı.
Daha sonra Sinan Akçıl, ‘basından köşe bucak sakladığım tek aşkım’ dediği piyanosunu Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi için çaldı. Akçıl, Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi için özel bir beste de yaptı.
Nazlı
Ilıcak’la Pazar Gezmesi, yarın (19 Nisan) saat 12:30’da Kanal D’de!