Kadınların Sonsuz ve Gerçek Aşkı: Ayakkabı

“Kadınlara doğru ayakkabıyı verirseniz, dünyayı feth edebilir” Marılyn Monroe
Sivri Topuk: Medeniyetin en büyük buluşu

Medeniyetin en büyük buluşu topuklu ayakkabıların tarihçesine uzanırken çok ilginç detaylara ve isimlere ulaştım; şaşıracaksınız.

Pek çok icadın kaynağı ihtiyaçtır elbette. Vücudumuzun en hassas bölgelerinden biri olan ayak tabanını korumak insanoğlu için hep önemli olmuş. Ayakkabının tarihçesine baktığımızda da bunu görebiliyoruz. Ancak sadece ayağı koruyan bir "kap" olmanın ötesine geçmiş ayakkabı kolayca.Eski Mısır yazıtlarında kadınların terzilerden çok ayakkabı ustalarına değer verdikleri ve onları birer sanatkar gibi gördüklerine dair bilgiler mevcut.

Ayakkabının tarihçesi MÖ önce 3500 lü yıllara dek uzanıyor. İnsanoğlu yaşadığı bölgenin iklim koşullarını dikkate alarak, ayaklarını korumak için öncelikle deriden, kürkten, ağaçtan, kumaştan ayakkabılar üretmiş. Kimi bölgede çamurdan kurtulmak için, kimi yerde ise rahatça ata binebilmek için. Ortadoğu bölgesinde ise ayağı kızgın kumlardan korumak amacı ile yüksekte tutabilmek amacıyla ayakkabılara topuk ilave edilmiş.


 
Avrupa'da 11. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar sivri burunlu ayakkabılar moda olmuş. Avrupa'da 16. ve 17. yüzyıllarda bütün ayakkabıların topukları kırmızı renge boyanmış.( Ayakkabıların alt kısmında kırmızı rengi ilk kullananı Christian Louboutin mi sandınız? Fransız kralı 14. Louis’nin ayakkabısının topuklarında monarşinin rengi olarak bilinen kırmızı rengi kullanması Louboutin’den yüzyıllar önceymiş. ) Avrupa'da 18. yüzyıla kadar kadın ve erkek ayakkabıları farklı değilmiş. Yüksekliği 15 santimetreyi bulan topuklu ayakkabıları Avrupa'da o yıllarda sadece üst sınıfa mensup giyebiliyormuş.

Zamanla, kıyafetlerde kullanılan kumaşlar azaldıkça, etek boyları kısaldıkça kadınların ayakkabıları daralıp, incelip, topukları yükselmiş. Erkeklerin ayakkabıları da o derecede kabalaşıp, topukları iyice alçalmış. 1900'lü yılların başlarına gelindiğinde, zarif ve yüksek topuklu ayakkabı sadece kadını simgelemeye başlamış. 19. Yüzyıla gelene kadar tüm dünyada ayakkabılarda sağ sol farkının olmadan, her iki ayak için de eş ayakkabılar kullanılmış.  Sağ ve sol ayaklar için ayrı ayrı ayakkabı üretimine ilk olarak ABD'de, Philadelphia'da başlanmış.

Altı lastik ayakkabılar ise ilk olarak 1916'da yine ABD'de yapılıyor ve bunlara 'ket' (ked) adı verilmiş. Botlar ise ata binmenin yaygın olduğu soğuk ve dağlık bölgeler ile sıcak ve kumlu çöllerde ortaya çıkmış. Kadınlar için ilk bot 1840 yılında Kraliçe Victoria için dizayn edilmiş. Bağcıklı rahat yürüyüş ayakkabısı ise Birinci Dünyâ Savaşı sırasında ortaya çıkmış.

 
 
Ayakkabı topuk yüksekliğini belirten ölçü birimine punto denir. Ayakkabının insan ayağına uyumu, aşağı yukarı 100 yıllık bir geçmişi olan “Pedortiks” biliminin alanına giriyor. Bu bilimin temeli İngiltere Kralı II. Edward’ ın 1324’ te inç’ i tarif etmesiyle atılmış. Bu tarihten sonra ayakkabılara standart numaralar verilmeye başlanmış. Bugün kullanılan İngiliz Ölçü Sistemi, 1880 yılında, New York’ lu Edwin B. Simpson tarafından başlatılmış. Bu ölçü sistemi, her bir numara artışında ayakkabının 1/3 inç büyümesini, ¼ inç de genişlemesini esas alıyor.(1 inch=2,54 cm)
 
Türkler için Osmanlıdan günümüze, daha çok Rum ve Ermeni ustaların çalıştığı kunduracılık önemli zanaatler arasında olmuş her zaman. El yapımı ayakkabılara sahip olmak günümüzde çok zor ve oldukça maliyetli. Zanaatkar kunduracılar yerini fabrikasyon üretime bıraktı. Ayakkabı üretmek artık endüstriyel bir süreç. Ünlü markaların bile düşük işçilik maliyetleri nedeniyle yöneldiği, uzak doğu üretimi ucuz malzemeli ayakkabılar her yerde bulunabiliyor.

Giydiğiniz ayakkabının parçaları oluşturulurken, bu parçaları birleştirirken ve en son süreçte ayakkabı mağazalarda yerini almak üzere taşınırken, karbon salınımına neden oluyor. Tek bir ayakkabı nedeniyle oluşan karbon emülsiyonu yaklaşık 14kg. Bu sonuç, ayakkabıyı, giydiklerimiz arasında en yüksek karbon salınımı yapan ürün mertebesine yükseltiyor.Yüksek topuklu ayakkabının dünyanın pek çok yerinde  11. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlandığı bilinse de, bilinen en eski kayıt 16 yüzyılda. Topuklu ayakkabının icadı ile ilgili anlatılan hikaye hepimizin çok iyi bildiği bir ismi işaret ediyor: Leonardo Da Vinci.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER