Kadınların Sonsuz ve Gerçek Aşkı: Ayakkabı

Baktıkça, araştırdıkça farklı katmanlarına ulaştığımız ayakkabı dünyası ile ilgili şahane bir kaynak var. Beş yıl emek harcayıp bilgi toplayan Sunay Akın “Bir çift Ayakkabı” kitabında çok ilginç bilgileri şairane bir ustalıkla yazmış, alınız okuyunuz.

Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının ayakkabısının içine para koyan Aşık Veysel’i, annesinin ayakkabılarıyla yürümeye çalışan Charlie Chaplin’in kocaman ayakkabılarla kısa kısa ve hızlı hızlı yürüyüşünün, ileride onun imzası haline gelişini; Ahmet Taner Kışlalı nın Kültür Bakanı olduğu dönemde gittiği Rusya’dan bavulla getirmeye çalıştığı bale pabuçlarının hikayesini; İstanbul’un en eski ayakkabı mağazası olan İnci Kundura’nın sahibi Nuri Kızıltaş’ın yanında çalışanların hayatlarına dokunan yardımsever ellerini ve en önemlisi de “ 24 çift beyaz lastik ayakkabı”yı okuyun. Deniz Gezmiş’in idam edilmeden önce ayağından düşmemesi için bağlanmasını istediği, beyaz lastik ayakkabılarının hikayesini... Ellerine, yüreğine sağlık Sunay Akın. (Bir gün Ömer İplikçi'nin kütüphanesinde bu kitapları da görürüz belki, kimbilir...)

Son olarak ;

İster çocukluğumuzdaki düşleri süsleyen, sahip olduğumuzda sarılarak uyuduğumuz kırmızı rugan pabuçlarımız olsun, ister yaş aldıkça giymekten zevk aldığımız topuklu ayakkabılarımız; Ayakkabılar hayatımızın aynasıdır.

Öte yandan, tonlarca para ödeyerek aldığımız yüzlerce ayakkabının ihtiyacımızı karşılamaktan ziyade, kişisel tatminimizi sağlamanın ötesine geçemeyeceği de bir gerçek. Bir ayakkabının üretilirken sebep olduğu 14 kg karbon salımı, doğuda okula gitmek için soğukta onlarca kilometre yürüyen ayakkabısız çocuklar, uzak doğuda ayakkabı fabrikalarında çalıştırılan çocuk işçiler, bizim aklımızı başımızdan alan ayakkabı dünyası içinde, görmemek için sırtımızı döndüğümüz gerçekler.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER