İstanbullu Gelin: Kadınların gücü adına!

Çekimler konağa taşınıyor. Şimdi size asla bahsedemeyeceğim sahneler çekiliyor. Gözlerim doluyor izlerken. Sahneler içeri geçince kenafir gözlü İpek'e can veren Dilara Aksüyek'le de tanışıyoruz. "Ama siz o Cafe'deki kadınsınız" diyor. Evet, benim. Çok içli sahneler çekiliyor. İpek, bir daha asla eski İpek olamayabilir zannımca.. Zeynep Hoca'nın gözleri doluyor monitöre bakarken... Çıt çıkmıyor sette.. Nispet yapar gibi olmasın ama anlatılmaz yaşanır.

Konak da konak hani!

Yemek arası verildiğinde Zeynep Hoca ile konağı gezmeye başlıyoruz. Konaktaki bütün eşyalar ya özel yapım ya da tek tek toplanıp satın alınmış. Bütün konağın aksesuarlarını özenle seçmişler. "Seyircinin gözünün alıştığı konak algısını da kırmak istedim" diyor anlatırken. Boran Konağı biraz da bu yüzden İngiliz Kraliyet Ailesi'nin evlerini anımsatıyor olsa gerek. Beni asıl meraklandıran, odalardaki eşyaları yerleştirdiklerinde bir yönetmen gözünün vizörden bakmadan da planladığı dünyayı görebilme hali.. Aynı odalarda geziniyorum ama çıplak gözle baktığımda bu aksesuarların ekranda nasıl görüneceğini, nasıl bir bütüne varacağını anlayamıyorum. On fırın ekmek, 3567 set ziyareti sonrasında ben de öğrenirim belki ^^ Kısmet...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER