İstanbullu Gelin: Kadınların gücü adına!

Peşindeyim, yâr!
İpek Bilgin ile tanışıyoruz. "Kestik" denildikten sonrasında neşeli, dinamik, sıcak bir kadın. Usta tabii.. Altı doldukça içimi ezen Esma'yı oturup saatlerce konuşasım var. Daha ferah zamanlar lazım. Ben bunları düşünürken Recai Reyiz'in ( Reyiz dedim bak ^^) "Kii... Üççç.. Oyun" sesiyle irkiliyorum. Kış Bahçesi'nde öylece kalakalıyorum. Kimsecikler "Bacım az kenara çekil" demediği için Esma Sultan'ın burnunun dibindeyim. Esmacığım, iki metre ötemde çiçeklerin boynu büküklerini topluyor saksıdan. Nefesimi tutuyorum sahne bitene kadar. 

Bahçede çekilen bir sahnenin trafiği Zeynep Hoca'nın istediği gibi çalışmayınca, birkaç tekrarın sonunda "O zaman ekler ısmarlar!" diye ortaya sesleniyor. Sahne trafiği aniden tıkır tıkır oturuyor; çekip bitiriyorlar. Herkes "Tüh kaçtı ekler" diyor. Aslı Enver kaşla göz arasında gidip ekler alıyor hatta iki poşet de abur cuburla dönüyor. (Neydi o çaya batırıp yediğimizin adı?) Biz o esnada konağın üst balkonunda kahve keyfi yapıyoruz. "Alem boğaz manzaralı konak arar biz nasıl saklayacağımız bilemiyoruz" diyor Barış Hoca, gülüyoruz. Sanat Yönetmeni Onur, konağın yapım hikayesini anlatıyor. İstanbul'un kara kışını dubleli yaşayan Beykoz'da kar kıyamet altında nasıl can hıraş bir tempoyla yapımı tamamladıklarını dinliyorum. 




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER