Güneşi Beklerken: Mahşerin dört tatlısı
22 Kasım 2014
GÖKÇE YANARDAĞ: LEOPAR BOTLAR MESELESİ
Ah
Gökçe Yanardağ ah.. O nasıl bir zerafet, endam, içli dışlı güzellik
anlatamam. Hayran olunası bir ışığı var. Zaten hangi işin içinde dursa
kendini hemen fark ettiren pırıltısı bu sefer tam yerini bulmuş. Şahsen
alınan gücenen olmasın ama galiba GB kadrosunda en beğendiğim karakter
ve performanslardan biri kesinlikle Tülin ile Gökçe Yanardağ’a ait.
Twitter arkadaşlığımızı cismi tanışıklığa denklemek Samandıra setine
nasipmiş. Dünyanın bir ucu. Kurumsal İletişim’de çalışan ve bana bütün
bu ziyaretler boyunca eşlik eden Esra bir gün önce aradı ve “Araç
ayarladım,” dedi. Anlayacağınız dünyanın bir diğer ucundaki sete
prodüksiyonun nezaketi ile ulaştım.
Sete adım attığım andan itibaren
herkes “Gökçe ile tanıştın mı? Bayılırsın!” uyarısında bulundular. Gökçe
Yanardağ, Güneşi Beklerken’in yetişkinler kadrosunda. Neşeli,
yeteri kadar yumuşak, rol arkadaşlarına ‘genç’ muamelesi yapmayan,
onlarla ortak bir başarıya imza attıklarının bilincinde olacak kadar
özgüvenli bir oyuncu. Leopar botlarıyla başı dertte. Eve dönerken (biz
dönerken ekibin büyük bir kısmı hala çalışıyordu) serviste uzun uzun
eski zamanlar ve topuklu ayakkabılar üzerine sohbet ettik. Ben, “Şimdiki
kızlar yüksek topukluları giymiyor, biniyor,” diyerek size laf sokarken
o sizi ölümüne savunup ayakkabıların ergonomik ve kalite sorunundan dem
vurdu. Gökçe Yanardağ’dan size hep destek, tam destek!