Güneşi Beklerken: Mahşerin dört tatlısı

BIRAKSALAR METROYLA GEZECEK..
Tanınır olmanın getirdiği mecburi değişiklikler dışında hayat tarzları değişmemiş. Set dışında da arkadaşlar demiştim. Çalışmadıkları günler denk gelirse evlerde devam ediyorlarmış yarenlik etmeye. Kerem, “Ben bir daha asla gece sokağa çıkmam,” diyor. Magazinciler rahat bırakın çocukları. Sizin yüzünüzden evlere kapanmasınlar, el insaf! Toplu taşıma araçlarını kullanamadıkları için dertleniyorlar. Özellikle Kerem. Nadiren ve çok erken saatlerde seti olursa güzergah da uygunsa hala Metro kullanıyormuş. Marmaray’a binemediği ve galiba asla da binemeyeceği için dertleniyor. Geçenlerde ablasıyla birlikte Akmerkez’e gitmişler ve okulun çıkış saatine denk gelmişler. Neler olabileceğini tahmin edersiniz değil mi? Onlarca hayranla fotoğraf çektirdikten sonra kendilerini taksiye zor atmışlar.

Hande ve Kerem’le sohbete devam ederken dizide onları en çok zorlayan sahnenin hangisi olduğunu soruyorum. Hande hemen cevaplıyor, “Tayfun’un babam olmadığını öğrendiğim sahne,” diyor. Kerem biraz düşünüyor cevabı sonra da “Sahnedeki duygu durumları değil de eğer bir mantık hatası varsa zorlanırım. İlla bir sahne söylemem gerekiyorsa mezarlık sahnesi çok zorladı. Zorlamadı da bütün gün mutsuz mutsuz dolaştım etrafta. Oyunculuk ilişki gibi, bazen yoruluyor ve neden içinde olduğunu sorguluyorsun. İşte böyle zamanlar olduğunda o kadar şanslıyım ki hemen Altan Hoca’ya koşuyorum ya da Hande ile konuşuyorum,” diyor.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER