Güneşi Beklerken: Mahşerin dört tatlısı
22 Kasım 2014
BIRAKSALAR METROYLA GEZECEK..
Tanınır
olmanın getirdiği mecburi değişiklikler dışında hayat tarzları
değişmemiş. Set dışında da arkadaşlar demiştim. Çalışmadıkları günler
denk gelirse evlerde devam ediyorlarmış yarenlik etmeye. Kerem, “Ben bir
daha asla gece sokağa çıkmam,” diyor. Magazinciler rahat bırakın
çocukları. Sizin yüzünüzden evlere kapanmasınlar, el insaf! Toplu taşıma
araçlarını kullanamadıkları için dertleniyorlar. Özellikle Kerem.
Nadiren ve çok erken saatlerde seti olursa güzergah da uygunsa hala
Metro kullanıyormuş. Marmaray’a binemediği ve galiba asla da
binemeyeceği için dertleniyor. Geçenlerde ablasıyla birlikte Akmerkez’e
gitmişler ve okulun çıkış saatine denk gelmişler. Neler olabileceğini
tahmin edersiniz değil mi? Onlarca hayranla fotoğraf çektirdikten sonra
kendilerini taksiye zor atmışlar.
Hande ve Kerem’le sohbete devam
ederken dizide onları en çok zorlayan sahnenin hangisi olduğunu
soruyorum. Hande hemen cevaplıyor, “Tayfun’un babam olmadığını
öğrendiğim sahne,” diyor. Kerem biraz düşünüyor cevabı sonra da
“Sahnedeki duygu durumları değil de eğer bir mantık hatası varsa
zorlanırım. İlla bir sahne söylemem gerekiyorsa mezarlık sahnesi çok
zorladı. Zorlamadı da bütün gün mutsuz mutsuz dolaştım etrafta.
Oyunculuk ilişki gibi, bazen yoruluyor ve neden içinde olduğunu
sorguluyorsun. İşte böyle zamanlar olduğunda o kadar şanslıyım ki hemen
Altan Hoca’ya koşuyorum ya da Hande ile konuşuyorum,” diyor.