● Şefik'ten biraz bahseder misiniz?
Şerif Alkan, Gedikpaşa Anadolu Lisesi'nin deli dolu müdürü. Her zaman öğrencilerin yanında, dibinde. Her hafta bir etkinlik düzenliyor Öğrencilerine parayla etkinliklere katılması için bal dudak konuşan, onları teşvik eden, hayatının odağında para olan biri. Üç evlilik yapmış ve eski eşlerine her ay nafaka parası yetiştirmek zorunda olan birisi.
● Senaryoyu okuduğunuzda ilk ne hissettiniz?
Hayat Bazen Tatlıdır, farklı bir dizi. Öğrenci okul dizisi yok, bu etken oldu tabii. Herkes ne noktada olursa olsun mutlaka okula gitti. Herkesin anıları var, hem halihazırda öğrenci olan gençlerin hem de ailelerinin. Ya da özel hayatında herkesin yaşadığı sorunlar ve mutluluklar var dizimizde. Herkesin görüp empati kurabileceğini düşünüyorum. Bu da önemli bir etken projeyi kabul etmemde... Ve yönetmenimiz Hamdi Alkan'ın okul dizilerindeki başarısı ortada. Ayrıca, Gani Müjde'nin kalemi ve Süreç Film'in yapımcılığında olması benim için önemli doneler.
● Siz lisedeyken nasıl bir öğrenciydiniz?
Benim okul hayatım Almanya'da başladı. Dördüncü sınıfa kadar orada okudum. Türkiye'ye döndüğümde, Türkçe'min yetersizliği yüzünden çok çok zorlandım. Özel Türkçe dersleri aldım, hatta hayatımın en sıcak yazıydı. Millet tatillerdeyken ben her gün Türkçe ders alıyordum. Ortaokul itibariyle, doğru arkadaş seçimleri sayesinde çok başarılı bir öğrenci oldum ve inek denilen tayfadandım. :)
● Sizin Şerif Bey gibi bir müdürünüz olsaydı, nasıl bir tepki verirdiniz?
Şerif Müdür'e çok gülerdim. Adamda bi' şeytan tüyü var, kızamıyorsun da. Büyük paralar peşinde değil. 3-5 lira için büyük diller döküyor ve etkinlikleri, yeni hizmetleri ballandıra ballandıra anlatıyor. :) Biraz da üzülüyorum açıkcası, üç eşine her ay yollamaya çalıştığı nafaka için ne taklalar atıyor okulda.
Yazı devam ediyor..