Yaklaşık
yüz kişilik bir ekiple çalışıyorlar ve oldukça sessizler. Bir pazartesi
sabahı okul törenindeymiş gibi hissettim. Ekip arı gibi çalışıyor sanki
sıfırcı hocaların, derse asılan öğrencileri gibiler. Özellikle genç
oyuncular, paydos etmelerine rağmen, görüntü alacağım için benimle
beraber sınıfa kapandılar. Herkes işine fazlasıyla saygı duyuyor ve
sahip çıkıyor.Bu detay çok hoşuma gitti. Ben kaç oyuncu olduğunu
bilmediğim için, bir kişi geldikçe fotoğraf çekmeye başladım.
Sürekli
"X arkadaşımız eksik!" diyerek, beni uyardılar ve bu anı
geçiştirmediler. Oldukça da nazikler, hem sohbetin, hem de nerede
konuşacağımızın benim istediğim şekilde gerçekleşmesi konusunda esnek
davrandılar. Ve böylece benimle, tüm okulu gezmek zorunda kaldılar. ^^
Bir üniformam eksikti. Ben de lise yıllarıma dönmüş kadar mutlu oldum
aralarında.
Şimdi sizleri Birce Akalay,
Kanbolat Görkem Arslan ve Ufuk Özkan röportajlarıyla baş başa
bırakıyorum. Akabinde de setten çektiğim fotoğraflar var, göz atmayı
unutmayınız.