● Cerrah Bey nasıl bir adam, biraz anlatır mısınız?
İhtiraslı bir iş adamı Cerrah. Bu tutku, geçmişinde gayri meşru bir takım işlere bulaşmasına sebep olmuş. Anne ve babasını kaybetmiş karanlık tezgahlarda ve tövbe etmiş harama. O gün bugündür pek konuşmaz, dert anlatmaz, kendi vicdanıyla muhakemesi bitmez bir adam. Bu hayattaki tek uğraşı; kardeşine gerçek bir gelecek kurmak, ve bu şekilde biraz olsun anne ve babasının ölümündeki sorumluluğundan uzaklaşmak.
● Senaryoyu okuduğunuzda ilk ne hissettiniz?
Poyraz Karayel'den sonra hemen birkaç iş gelmişti fakat ben bir süre dinlenip tiyatro yapmayı tercih ettim. Bu süreçte insanda ister istemez acaba bundan sonra ne oynayacağım, merakı oluyor. Ben de hep komedi dilemiştim, evrende bu konuda biri kalemiyle, diğeri yönetmenliğiyle çok değerli iki ismi Gani Müjde ve Hamdi Alkan'ı çıkardı karşıma.
● Siz lisedeyken nasıl bir öğrenciydiniz?
Düz duvara tırmanan cinstendin der annem çocukluğumdan bahsederken. Bu hal lisede de devam etti. Çok hareketliydim, ders boyunca kalkmadan oturmak büyük çileydi, çok zaman biraz hareket olsun düşüncesiyle tahta silme işini hocalarıma bırakmazdım. Hazırlıkta bir hocamın tahta silmeyi yasakladığını hatırlıyorum, çok zor günlerdi. (gülüyoruz) Kısaca kararında fırlama, gerektiğinde çalışkan bir öğrenciydim.
● Bizler, Koray ve Cerrah arasındaki ilişkiden neler öğreneceğiz?
İki kardeşin ilişkisinde ciddi bir yarılma yaşanmış. Koray'ın bundan sebep travmaları var, Cerrah bunun farkında ve kardeşine ulaşamıyor bir türlü. Cerrah'la belki sabrı ve vicdanın yükünün ağırlığını, Koray'la da yaşananlara farklı açılardan bakabilmeyi, yaşanan olumsuzluklara rağmen insan olabilmenin sorumluluğunu belki. Kim bilir? Hep beraber yaşayıp göreceğiz. (gülüyoruz)
●Cerrah'ı izleyince Sefer'i unutacak mıyız?
İzleyicinin bizleri evveliyatımızla izlediğini ve değerlendirdiğini düşünmüşümdür hep, bu sebeple Sefer unutulmayacaktır ondan öncekiler gibi. Seyirci bazen alışkanlıklarından kolay vazgeçmek istemiyor, alıştığı beğendiği şeyi izlemekten usanmıyor. Oyuncu için ise durum farklı; o kendini yenilemek, gerek kamera önünde, gerek sahnede dönüşmek, başka bir karakter olma uğraşındadır. Mesleğini icra eder sözün özü.
Yazı devam ediyor..