CSI: Cyber, CSI yani Crime Scene Investigation serisinin kardeşlerinden biri olmasıyla dikkat çekiyor. 2015 senesinde ekrana gelmeye başlayan bu yapım internet üzerinden işlenen suçlara odaklanıyor. Geniş bir kadroya sahip olan dizide başrolü Oscar ödüllü oyuncu Patricia Arquette üstleniyor.
Uzun süre Medium dizisinde rol alan oyuncu daha sonra Boardwalk Empire ve Boyhood gibi yapımlarda rol aldı. Boyhood'taki (Çocukluk) anne rolü ona En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandırdı. Şimdilerde Avery Ryan rolünde izlediğimiz oyuncuyla Los Angeles'ta düzenlenen lansman toplantısında dizinin yeni sezonunu konuştuk.
Arquette, dünyanın dört bir yanından Los Angeles'e gelen gazetecilerin sorularını cevaplıyor
● Bu proje ile ilgili geçen
yılın Kasım ayında bir araya geldiğimizde Oscar’lı bir oyuncu değildiniz. Ama
şimdi öylesiniz. Oscar kazanmak her şeyi değiştirdi mi?
Öncelikle, teşekkür ederim. Komiktir, Oscar kazandığımı unutup duruyorum.
Demek istediğim, ne zaman biri Oscar kazandığımı söylese bir anda aklıma
geliyor ve onlara hak veriyorum. Bir şeyler değişti mi? Garip. İnsanlar ve
basın işlerin büyük oranda değişeceğini düşünüyor ama gerçek hiç öyle değil.
Aldığınız tekliflerin sayısı öyle çok artmıyor. Henüz tam olarak hazırlanmamış
ya da finansör bulamamış işlerden, ilk kez film çekecek ve ne yaptığını tamam olarak
bilmeyen yönetmenlerden teklifler aldım.
O yüzden işlerin çok da değiştiğini
söyleyemem. İnsanların durumun benim için ne kadar değişik olması gerektiği
hakkındaki bakış açıları ve size biçtikleri değer değişiyor. Bu durum beni
biraz zorladı çünkü kendimi değişmiş hissetmiyordum ve farklı da
davranmıyordum. Bütün bunlar bana fazla geldi, o yüzden birkaç ay evden
çıkmadım ve ailemle vakit geçirdim, ortalığın yatışmasını bekledim.
● CSI sona erdi ve markanın mirasını CSI: Cyber üstlenecek. Geçen sezon 13 bölüm çekmiştiniz, bu sezon
22 bölüm olacak. Bu durum sizin için ne ifade ediyor, biraz bahseder misiniz?
CSI ve CSI: Cyber konusuna gelince. Günümüz dünyasına ve yaşadığımız
çevreye bakacak olursak, bence bu CSI markasının atabileceği en mantıklı
adımdı. Çünkü suç dünyası da bu yöne doğru gidiyor. Herhalde küresel ısınmayla
birlikte dünyanın başındaki en büyük bela bu. Bir çok büyük ülke birbirini
hackliyor, finansal kuruluşlarımız tehlike altında.
Casusluk ağlarına zarar
veren hükümetler arası hackler yaşandı. Gizli serviste çalışan bir kişi
söylemişti, o kadar çok kişiyi hackliyorlarmış ki bir operatör tüm hayatı boyunca
çalışsa ancak 4 iyi bağlantı yakalayabiliyormuş. Böyle hacklerde bir anda
binlerce bağlantı elde ediyorlar. O kadar insanı tek seferde yakalamak normalde
bir ömür sürer.
Ashley Madison örneğine bakacak olursak (eşlerini aldatmak isteyen
insanların üye olduğu sosyal ağ), 37 milyon kişinin bilgileri sızdı. Herkesin
kredi kartı tehlike altında ve dünya her geçen gün bu yöne daha da fazla
ilerliyor. ISIS’in adam toplama gücüne ve teknoloji kullanımına bakarsanız
teknolojinin suç dünyasında da ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.
● Peki 22 bölüm çekecek
olmanız hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konuda heyecanlıyım. Üçüncü bölümümüzü çekmeye başlamak üzereyiz. Bu bölüm
beni çok heyecanlandırıyor çünkü CSI dizisinden
Ted Danson ekibimize katılıyor. Onunla daha fazla çalışmaya can atıyorum, tüm
ekip de aynı şekilde. Diziye kattığı rengi ve getirdiği artıları çok seviyorum.
● Gerçek hayatta teknolojiyle
aranız nasıl?
Köyde yaşayan biri gibiyim. Gerçekten öyleyim. Beni bir dağın tepesine
bırakın, beş yıl sonra görüşelim. Öyle bir insanım. Ama iş teknolojiye gelince
çok beceriksizim. Teknolojiye karşı duyduğum ilginin bir sebebi de bence bu,
çünkü artık cini lambasından çıkarttığımızı düşünüyorum. Teknolojinin müthiş
faydaları var ama aynı zamanda beraberinde gelen, hatta gelecek çok tehlikeli
şeyler de var.
Teknolojinin tıp için sağladıklarına baksanıza. Tıpla ilgili bir çok şey
öğrenmemize, yeni ilaçlar üretmemize, daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir
şekilde sonuçları test etmemize müthiş katkısı oldu ama olumsuz yanları da yok
değil. Bu yüzden çok ilgimi çekiyor. Telesekreterlerin bile olmadığı, meşgul
tonunu duyabildiğiniz bir zamanda büyüme şansı yakaladığım için çok mutluyum.
Çocuklar bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar ve bu bütün hayat deneyimini,
insani yaşantıları ve iletişim biçimlerimizi etkiliyor.
Karakterimi yaratırken temel alınan ve siber-danışmanımız olan Mary Aiken
ile konuşurken algoritmaların nasıl çalıştığından bahsetti. İnternette
cinsellikle dolu sayfalara bakan sapkın bir insan var diyelim. Daha yeni
büyümekte olan ve cinselliği yeni keşfeden bir çocuk da internette aramalar
yapabilir ama o sapkın kişi söz konusu sayfaya günde 500 kere girdiği için
çıkan sonuçları etkiliyor ve çocuklar çok daha radikal görsellere maruz kalıp
daha önce karşılarına çıkma ihtimali olmayan şeyler deneyimliyorlar. Bu durum insanların birbirlerine verdikleri
tepkileri, ilişkilerin kurulma yöntemlerini, cinselliğin keşfediliş ve yaşanış
biçimini de değiştirecek. Seks ticareti Amerika’nın en yaygın suçları arasında ikinci sırada. Daha yaygın olan tek suç uyuşturucu. Yaş ortalaması 12 ve ticaretin
büyük bir kısmı internet üzerinden yapılıyor.
● Dizide konu aldığınız dünya
her dakika, hatta her saniye değişiyor. Sizin de dediğiniz gibi, büyük hackler
yaşanıyor. Sizce haftalık bir dizi böylesi suçları hakkıyla işleyebilir mi,
hızlı değişikliklere ayak uydurabilir mi?
İlk bölümün senaryosu geldiğinde ben de aynı şeyi düşünmüştüm. Teknoloji
çok hızlı ilerliyor. 5 yıl sonra her şeyi yansıtmaya başlayacağımız için
bilgisayarlar çok saçma gözükmeye mi başlayacak? Her taraftan fırlayabilen
hologramlara mı dönüşecekler ya da başka bir şey mi olacak? Dizimiz bu konuda
birçok açıdan görsel olarak epey ileri zaten.
İnsan doğası insan doğasıdır, suç da suçtur. Ne yazık ki insanlar
birbirlerini öldürmeye ve evlilik dışı ilişkiler yaşamaya devam edecekler.
Banka soyacaklar. Bütün bunların yapılma biçimi değişecek ama bir dosyayı her
açıdan incelemek ve ipuçlarını takip etmek hala çok ilgi çekici. Şu an olanları
ancak bu kadar yakından anlatabiliriz. 40-50 yıldır polisleri ellerinde
silahlarla izliyoruz. Durum şu anda böyle ve biz de ancak bu şekilde
anlatabiliriz.
Suçlar sadece eli silahlı bir polis tarafından durdurulabilirmiş gibi
yapmayan bir projenin parçası olduğum için çok mutluyum. Silah kullanan
polislerle ilgili bir sıkıntım yok. Onlara da ihtiyacımız var. Ted’in diziye
dahil olmasının en güzel yanlarından biri de bu. Diziye adli unsurları yeniden
dahil ediyor. Diziyle ilgili en çok sevdiğim şeylerden biri de genç bir bakış
açısı olmalı, çünkü gençler teknoloji konusunda fazlasıyla ilerlemiş
durumdalar. Siber unsurlara adli unsurları da eklemek gerekiyor çünkü kolluk
kuvvetleri gelecekte aynen bu şekilde birlikte çalışmak zorunda kalacaklar. Tüm
bu farklı şeyler cevapları ortaya çıkaracak.
● Sizce dünya teknoloji yüzünden
daha kötü bir noktada mı? Hangi teknolojik ürünün hiç icat edilmemiş olmasını
dilerdiniz?
Bence bu olaya iki açıdan da bakılabilir. Teknolojinin harika yanları
olduğunu düşünüyorum. Bence bize sağlayabileceği faydaları henüz sonuna kadar
kullanmadık. Genelde kişisel tatmin için kullanıyoruz, alışveriş yapma ya da
mesajlaşma gibi şeylerde. Fakat tıp için, insanlığın yararı için kullananlar da
var. Halk toplulukları ve aktivistler el ele çalışıyorlar. Teknolojinin
gerçekten de politik çevreyi değiştirdiğini düşünüyorum. Sonucu her ne olursa
olsun, Arap Baharı’nda insanlar cihazlar sayesinde daha önce hiç örneği
görülmemiş biçimde iletişim kurabildiler. Eski uygarlıklar zamanında böylesi
bir şeyi hayal bile edemezdik. Bu çok mükemmel bir şey. Bilmiyorum. Keşke
bilgisayar icat edilmeseydi diyemem çünkü bize birçok fayda sağladığı gün gibi
ortada. Stephen Hawking ve onun gibi kişilerin yapay zekanın ne kadar tehlikeli
olabileceğinden bahsetmesi bana çok ilginç geliyor, çünkü bahsettikleri şeyin
gerçekleşebileceğine inanıyorum.
● İkinci sezonda Ted Danson’ın
ekibe katılacağını ve 22 bölüm çekileceğini biliyoruz. Bunların haricinde
hikaye hakkında verebileceğiniz ipuçları var mı? Artık teknoloji ve siber
suçlar hakkında çok bilgili olduğunuz için kişisel hayatınızda bir değişiklik
oldu mu? Kendinizi ve ailenizi daha fazla korumak adına bir şeyler yaptınız mı?
Evet. Cep telefonumda e-mail kurulu değil. Telefonum sadece telefon işlevi
görüyor. Cihazların üzerindeki kameraların üzerini kapattım çünkü onlar dışarıdan
aktive edilebiliyor ve ışıkları bile yanmadığı için fark etmiyorsunuz. Birçok
telefonda casus yazılımlar var ve onlardan kurtulmak için gerekli yamalar henüz
geliştirilmedi. Bunu bilmek çok önemli. İnternet üzerinde çok fazla bankacılık
işlemi yapmıyorum. Bu konuya şüpheyle yaklaşıyorum diyebiliriz. Başka ne
diyebilirim bilmiyorum. Başıma garip bir şey geldi, sanırım pek çoğumuzun da
başına gelmiştir. Çocuklarım arasında 14 yaş fark var. Oğlum çocukluktan
yetişkinliğe geçtiği sırada teknolojiye maruz kaldı; fakat kızımın tüm
çocukluğu teknolojinin Amerika’daki her çocuğun yaşamının önemli bir parçası
olduğu bir dönemde geçti. Ve ben bundan hiç hoşnut değilim. Hem de hiç. Keşke
durum böyle olmasaydı.
● Peki ikinci sezonun hikayesi
hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ne olacağı hakkında benim de pek fikrim yok. Neler yaşanacağını bilmemeyi
seviyorum çünkü gerçek hayatta da böyle olduğunu düşünüyorum. 6 ay sonrası için
bir doktor randevusu alabilirsiniz ama o zamana kadar bileğinizi kırıp
kırmayacağınızı ya da boşanmak üzere olup olmayacağınızı bilemezsiniz. O yüzden
hikayenin tamamını bilmemeyi tercih ederim. Tek bildiğim, Ted’in ekibe
katılmasının ve onun gibi farklı bir kişiliğin, karakterin bizimle olmasının
fark yaratacağı. Bu sezon karakterlerin kişisel ve duygusal hayatlarına da biraz
daha gireceğiz.
● Siber suçlar bu aralar çok gündemde. Karakterinize
nasıl hazırlanıyorsunuz? Teknolojik gelişmeleri ya da siber dünyayla ilgili
haberleri takip ediyor musunuz?
Yazarlarımızın birlikte çalışma şansı yakaladığı pek çok teknoloji uzmanı
var. Onlar geliyor ve bildikleri şeyleri, yakında olacak olanları, kimsenin
haberi olmayan ve internetin derinliklerinde kalmış şeyleri, gerçekleşmesi eli
kulağında olan gelişmeleri ya da üstünde çalıştıkları projeleri anlatıyor.
Haberlere hiç düşmemiş şeyler de oluyor. Bu yüzden onlar sayesinde gündemden
uzak kalmıyorum. İlgimi de çekiyor doğrusu. Bu alana ilgi duymasanız dahi, sadece
gazeteleri okursanız bile teknolojinin hayatımızda ne denli büyük bir yer
tuttuğunu anlayabiliyorsunuz.
İnsanlar evinizdeki alarmı Nest sistemine bağlayabilirsiniz diyor. Bense
hacklenebilecek bir şey kullanmak istemiyorum. Hacklenme ihtimali olan şeyleri
yanımda bulundurmak bile istemiyorum. Yeni bir araba istemiyorum. Hiçbir şey
istemiyorum. Bana mektup yazın ve posta kutuma koyun.
● Diziye katılma sebebiniz
neydi? Son dizinizin üzerinden beş yıl geçti ve sektör çok değişti. Boardwalk Empire’da olduğu gibi kısa
sezonlar ve antoloji dizileri revaçta ve eminim ki sizin gibi bir oyuncuyu
kadrolarına katmayı çok isterlerdi. Bir ulusal kanal dizisini kabul etmenizin
arkasında ne vardı? CSI markasını
görünce dizinin 10 yıl sürebileceği ihtimalini düşündünüz mü? Gecenin bir
yarısı kalkıp “Tanrım, ne yaptım ben?” diyor musunuz, yoksa olaya farklı mı
yaklaşıyorsunuz?
Bu harika bir soru. Cevabı ise şu: Ben bir oyuncuyum. Bu işi uzun bir süredir
yapıyorum. Bir çok yaş döneminden geçtim ve sektörün fazlasıyla değiştiğini
defalarca gözlemledim. Çok güzel antoloji dizileri var fakat o dizilerde hala
orta yaşlı kadınlar için başrol imkanları çok az. O yüzden uluslararası bir
marka olan CSI’ın yeni dizisinde,
markanın ilk orta yaşlı kadın başrol oyuncusu olma teklifini almak çok kayda
değerdi. Genç kızların ekranda lider, takım kaptanı, zeki ve teknolojiyle
ilgili kadınları izleyerek büyümeleri çok önemli.
Evet, 12 bölümlük bir dizi yapabilirdim. Fakat genelde öyle dizilerde çok
para kazanamıyorsunuz. Çekimler bitince 9 aylık büyük bir boşluğunuz oluyor ve
iş aramak zorunda kalıyorsunuz. Bu zor bir şey. Bence sektör herkes için çok
daha zor bir hal aldı. Ama özellikle de orta yaşlı kadınlar ve azınlıklar için.
İnsanlar çok zor zamanlar geçiriyorlar. Daha önce para kazanabilen insanlar,
karakter oyuncuları bile artık bunu başaramıyor. O yüzden uzun süreli bir işim
olduğu için, diğer oyuncularla çalışıp böyle bir ekiple beraber olabildiğim
için minnettarım. Çalışmayı, birlikte bir şeyler yapmayı ve bir şeylerden
bahsetmeyi çok seviyorum. Çalışmak beni çok mutlu ediyor. Zaten çok geçmeden
seni oyundan atacaklar, o yüzden hazır yapabiliyorken çalışsan iyi edersin.
Yazı devam ediyor...