Ecelimi arıyorum siz de var mı??

...O suya düşmemesi imkansız. Bu bölüm neredeyse düşüyordu da… Milligan hala ondan yararlanabileceğini düşünmeseydi Simone’nin kim bilir neresi Gerhardtlara bir kutu içerisinde yollanırdı. Şimdi soru şu: Bir genç kız ne kadar aptal ve ailesinden nefret ediyor olursa olsun sırf sıkıldığı için onlara ihanet eder mi? Ben etmez diyorum. Nihayetinde o da bir Gerhardt ve her şeye rağmen güçlü olmayı bir kaç anlık zevke tercih edecektir.

Geçen bölüm yazısında Peggy bu adamı terk eder iddiasında bulunmuştum ama bu kadar erken beklemiyordum. Valizleri topladı, arabasını tamirden çıkarttı ve gaza da bastı ama kahrolsun o bazı duygular ve korkular işte! Peggy dengesiz ve cesaretsiz bir karakter. Arabayı çalıştırdıktan sonra yanında Patron’u olsaydı şuanda Wyoming’i geçmişti ama geri döndü işte. Aslında Peggy doğru olanı yapıyordu. Tek başına kaçmak en güzeliydi zira bir adamı doğup, büyüdüğü ve severek hayatını kazandığı bir yerden, kökleri olan bir yerden kolayca söküp alamazsın ama başaramadı işte…

Gerhardtların en sevdiğim yanı asla oyalanmıyorlar. Luverne Kasabı ölecek mi? Hemen öldür. Sıfır bürokrasi vallahi. Araya Charlie girmeseydi işler daha da hızlı yürürdü ama böylesi güzelleşemezdi. Charlie sonunda kendini ispat edebilecek ve   maço bir Gerhardt olacaktı ama arabaya elinde bir paket etle döndü. Kahkahayı bastık tabii... Sana göre değil bu işler diyorlar biraz söz dinle çocuk.

Abi Minnesota bu mevsimde soğuk oluyor biliyor musun...

Charlie sonra neden tekrar dükkana döndü anlayabilen var mı? Halbuki babasını da aramıştı güzel güzel "okula döncem ben” diye… Fargo’da bu zamana kadar hangi infaz problemsiz geçmiş ki? Doğal olarak bu da problemsiz geçmedi. Vallahi saflığından mıdır bilmem ama Luverne Kasabı’nı Allah koruyor. Her şey birbirine girdi, yangın çıktı, herkes bir yara aldı ama bizimki hala sapasağlam. Hem ikinci cinayetini de geride bıraktı. Bu adamın tek sorunu cinayetleri fazla kanlı işlemesi ama o da zamanla oturacak inşallah.

Hani yukarda "bir adamı kökleri olan bir yerden söküp alamazsın” demiştim ya pek de öyle değilmiş. Erkek milleti aslında köksüzmüş. İşler zora girdiği an hiçbir şeyi tanımıyormuş. Peggy bile böyle kararlı değildi. Kasap’ın evden alacakları olmasa belki Peggy’i de bırakırdı. Ne yazık ki bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. 

Blomquistler için zor zamanlar asıl şimdi başlıyor ve daha bavulları dahi hazırlamadan kapılarının önünde biten polis en ufak sorunları… Bir Gerhardt’a zarar verirsen kapına birini yollarlar ama iki Gerhardt’a zarar verirsen bizzat kendileri gelecektir.

Kaos’un kapısındayız, eşiğindeyiz muhabbetini çok yapmıştım. Yine o muhabbetle bitireyim. Artık kaosun tam içindeyiz! 

Şimdi, problem şu: Bir hafta nasıl geçecek?

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER