Luverne Kasabı
Sade tavuk yürek satmıyoruz abi ciğerin içine karıştırıyoruz.

Ah iki gözüm, can parem sen nerelerdeydin? Bizi dört bölüm bekletmek zorunda mıydın? Bu sezon, bu zamana kadar izlediklerimiz damağımızda yemeğin içine atılmış tavuk bulyon gibi bir tat bırakıyordu. Bu bölüm nar gibi kızarmış, dumanı üstünde kocaman bir buttan dev bir ısırık aldık. O ilk lokmanın lezzeti ile resmen uyuştum diyebilirim. Fakat o güzel uyuşmuşluk haliyle kalamam. O ilk lokmanın lezzetini size anlatmak zorundayım. Öyleyse başlayalım.

Gerhardt Hanedanlığı nihayet Rye’ye olanlar öğrendi. Tabii başka bir versiyonla öğrendi ama sonuç aynı, Rye öldü. Dodd’da zerre üzüntü yok. Bu adam gerçekten tam bir psikopat. Empati duygusu da sempati duygusu da yok. Psikopat oğlu psikopat. 

Hanzee, Dodd'dan mesajı alınca Rye’nin hikayesini öyle bir anlattı ki hani biraz daha zorlasan bırak Kansas City savaşını ikinci iç savaşı bile çıkartabilirdi. Hanzee’nin anlattıklarından sonra yeni bir efsane doğdu… Luverne Kasabı! Rye’yi öldüren adamın Kansas City dışında kullandığı lakapmış bu ve barışı zaten en başından beri düşünmüyorlarmış. Savaşma kararı önceden verilmişti ama Dodd’un olayı çektiği bu noktadan sonra katliam kaçınılmaz oldu. Erken de oldu.

Joe Bulo birileriyle ava çıkarken tek beklentim Gerhardtları kapana kıstıracak bir hamle daha yapmasıydı. Bir seyirci olarak ava giderken avlandım. En az Joe Bulo kadar böyle bir şeyi beklemiyordum. Eleman yayı gerip, geyiğe nişan aldığında vuramayacak sanırken birden kafasından bir kurşun geçti ve yere yığıldı. Sonrası tam bir katliamdı. Tam bir katliam! 

Ölüme yürüyen kötü ve bir o kadar da koca yürekli insanlar...

Nihayet suskun ikizleri iş başında gördük ki hiç de fena değillermiş. Hani mafya olsam ikisini de adamım olarak isterdim. Tabii eğer Hanzee adamım olmak istemezse… İkizler nerdeyse Gerhardtları temizleyecekken Hızır gibi yetişti vallahi. İkisini de kolayca indirdi. Gözümüzde yepyeni kahramanlar doğacakken birden ölümlerine tanık oluyoruz. Böylesi Game of Thrones de bile olmuyor be kardeşim… Hanzee tek kişilik dev bir ordu. Tüm bunlar olurken Reagan’ın konuşması ise atmosfere son derece keyifli bir kontrast kattı. O hayal edilen Amerika’yı anlatırken gerçek Amerika gözlerimizin önündeydi.

Beklenmeyen orman baskınıyla Gerhardtlar Kansas City’e hiç beklemedikleri ağır bir darbe vurdular ama Dodd dışında herkes keyifsizdi. Zira Kansas City’nin geri dönüşünün nasıl olacağını kimse bilmiyor. Küçük sayılan Gerhardtlar bu kadar adam bulabiliyorsa, büyük sayılan Kansas City’i hayal dahi edemiyorum. Üstelik Milligan ve ikizlerden biri hala yaşıyor.

İzlediğim dizi ve filmlerde en tahammül edemediğim şey aptal karakterlerdir. Fargo'da Simone onlardan biri. Sırf canı sıkıldığı için öyle tehlikeli sularda yüzüyor ki.........

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER