Ozan, Ozan,
Ozan…
Sana neler
oluyor böyle kuzum? Sen ilk sezon yüreği güzel bir çocuktun. Kapın
herkese açıktı. Hatta herkese güvenirdin. Bu güven sorunu yüzünden hayatının en
büyük kazığını yediğin zaman bile böyle delirmedin. Kesin iki sezon arası bizim
göremediğimiz bir şeyler oldu.
Bakalım "bir sahnede silah görünüyorsa mutlaka patlar" teorisi gerçek olacak mı?
İlk sezon yani 31 bölüm boyunca Dilara ve Rahmi’nin
hiçbir söylediğine kulak asmayan Ozan’ın bir anda bu denli psikopatlaşmasını
kabul edemiyorum! Özelliklede Rahmi’nin “yılanın başını küçükken ezeceksin”
lafından yola çıkarak Gülseren’in kapısına dayanması herhalde son noktaydı.
Silahı gördüğüm anda istemsizce “yok artık!” diye bağırmışım. Evdekiler de
panik oldu senin yüzünden. Fragmanda gördüğümüz üzere o silahtan çıkan kurşun
Gülseren’e değmemiş. Belki de olan Derya’ya olmuştur belli olmaz…
Manzara güzel mi?
Şu an kafamda
Harun ile ilgili bir sürü soru işareti var. Elimizdeki ipuçlarını
birleştirirsek Harun’un kız kardeşi 20 yıl önce Dilara ve Cihan yüzünden ölmüş.
Üstelik onların haberi bile yok. İntikam almak için biraz geç kalmadın mı? 20
yıldır nerelerdeydin? Ayrıca yatından Gürpınarların yalısını dikizleyerek nasıl
intikam alacaksın çok merak ediyorum. Söylemeden geçemeyeceğim bir nokta var. Harun
kockoca yatıyla (neredeyse yalı kadar) yalının önüne gece gündüz demir atıyor ve günlerdir de biri de çıkıp “kim bu yatın sahibi?” demiyor. Ben yazlıkta salın yanına
ufacık bir tekne bile demir atsa kim bunlar, ne işleri var diye araştırıyorum.
Onlar mı çok umursamaz, yoksa ben mi çok meraklıyım?
Soru
işaretlerimle birlikte bir bölümü daha geride bıraktık. 35. bölümde Gülpınarlar
ve Gürpınarlar aynı yalıda. Anlayacağınız Keriman’ı yeni dedikodu malzemeleri,
Dilara’yı bol bol sinir krizleri, bizleri de eğlenceli dakikalar bekliyor.
Haftaya
görüşürüz.
Not: Son sayfadaki ankete
katılmayı unutmayın :)