Ömer, Ömer, Ömer… Sen nasıl bir güzel bir adamsın yahu? Nasıl bu kadar güzel sevip aynı zamanda da farklı olmayı başarabiliyorsun? Resmen ezber bozuyorsun haberin yok. "Seni seviyorum demenin 1001 yolu" diye kitap falan çıkarsana. Çok satanlara giriş yapması şimdiden garanti, benden söylemesi. Her sözün, her hareketin, Defne’ye ilan-ı aşk edişin adeta ilerisi için verilmiş bir söz gibi ama karşında bunu anlayacak biri yok. Ama olsun, sen Defne’ni böyle seviyorsun. Biraz saf, temiz, içi dışı bir, çokça gerçek. Ona olan bu sonsuz güvenin, sadakatin, sevgin beni ilerisi için korkutuyor. Ve ben Ömer’in aşkı ile gururu arasındaki o çekişmeyi izlemek için sabırsızlanıyorum. Ama sevdiği kadının omzunda yaşamak isteyen adam beni yanıltmayacaktır. Eninde sonunda kazanan o olacaktır.

Benim kahve bitmiş de kardeşim senden bir fincan alabilir miyim?
Defne ve Ömer sahneleri elbette çok güzeldi ama çevirip çevirip izleyeceğim sahne, kesinlikle Ömer ve Sinan’ın dertleşme sahnesiydi. O ikilinin arkadaşlık, hatta kardeşlikleri dizinin başından beri vurgulanıyordu ama itiraf etmeliyim ki hiç o duyguyu alamamıştım. En azından, Sinan cephesinden. Ama yanıldığıma da hiç bu kadar sevinmemiştim. Arkadaşının acısına ortak olmak için dik duran, kendi acısını unutan Sinan candır! Ayrıca altını çizmem gereken bir durum daha var ki yazmazsam olmaz. Klişeye kaçmayıp Defne-Ömer ilişkisini Ömer’in ağzından duyan Sinan izlemek aradaki dostluk duygusunu bize daha da iyi hissettirdi.

Salih Bademciler üzülmesin, Kitapkurdu ağlamasın :(
Sude rolü için oyuncu da bulunmuş sanırım, hayırlısı olsun. Sinan’ın yaralarını iyileştirecek, ona gerçek aşkı tattırıp mutlu edecek karakteri sevmemem mümkün değil. Muzur bir çocuk olarak bıraktığı Sinan’ı, olgunlaşmış bir adam olarak bulan Sude’nin tepkisini de DEV merak ediyorum. Karakter olarak da umarım Necmi’ye çekmiştir demeyi de ihmal etmemek lazım tabii.
Neriman karakterine fazla yüklenilmesine, kızılmasına da anlam veremiyorum. İlk bölümde ne dediyse bu bölümde onu söylemeye devam etti. Değişime uğramayan tek karakter o ve Koray kaldı bir sanırım. Necmi Bey’in bu hareketi onun da kendini sorgulamasına, "Ben ne yapıyorum?" demesine yol açacaktır. Bu bölüm alkışlar Necmi ve Sinan’a gidiyor.
Duyguların ön planda olduğu, iyisiyle kötüsüyle güzel bir bölümü daha geride bıraktık. Emeği geçen herkesin emeğine sağlık. Haftaya bayram dolayısıyla yeni bölüm yok. Ekip adına sevindim, tatili çoktan hak ettiler. Kendi adıma bu ayrılığın çok da uzamayacağını düşünüyorum.
Ne demiş Attila İlhan; "Ayrılık da sevdaya dâhil, çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili…"
Herkese şimdiden iyi bayramlar. Yeni bölüm yorumunda görüşmek üzere. Umutla kalın.
Kitapkurdu