Mesajınız var: Artık sizden korkmuyoruz!
Geçen bölüm aslanların saldırıları başlamıştı. Büyük kediler saldırırken küçük kediler bir ağaçta toplanmıştı. Bu hafta yeni bölümü 'acaba evcil hayvanlar bu saldırıların neresinde?' diye düşünerek bekledim. Gördük ki onlar da bu kanlı saldırıların bir parçası olmuşlar.

Bu noktada şu aklıma takıldı. Bu, hayvanların insanlara karşı bir savaşı ise saldırıların olması kaçınılmaz. Kaleler başka türlü ele geçirilemez. Ama dizinin jenerikte bize yönelttiği sorulara verdiği cevaplar beklenilenin dışında ilerliyor. Hayvanlar hiç bir amaç gütmeden sıradan insanlara saldırıyorlar. Bu da dizinin çıkış noktası diye sevindiğim şeyin tersine götürüyor bizi. Yine ezilenler insanlar olarak kalıyor. Hayvanların kurtuluşunu değil insanların yine yeniden hayvanlardan kurtulmasını izleyecekmişiz gibi gözüküyor.

Diğer bir nokta ise geçen haftaki yorumumda dillendirdiğim endişemin gerçek olması. Ne yazık ki dizi gerçek yaban hayvanlarını kullanıyormuş. Bu da zaten, en başından, dizinin karşısında gibi gözüktüğü şeyi kendi yapıyor demek. Tanıtım videolarından, jenerikteki sorulara kadar hayvan sömürüsünden bahsederken doğalarına aykırı bir şekilde yabani hayvanları aktörlüğe zorlanması, nereden bakarsanız bakın, büyük tutarsızlık. PETA bu anlamda diziyi uyarmış. Ayrıntıları yazının sonundaki haberde bulabilirsiniz. 

Bölüme geçersek Jamie ve Mitch küçük kedilerin ağaçtaki davranışlarını anlamaya çalıştılar. Jamie ısrarla bu garip davranışların Reiden adlı şirketin bir deneyi olduğunu düşünüyor. Mitch ise hala her şeyin hayvan doğasına uygun olduğuna inanmak istiyor. Aslanların kendi aralarında iletişim kurmaya çalıştığına şahit olması fikrini değiştirmesine neden olacak. Bu ikili ileride birbirlerine başka türlü bakmaya başlarsa nasıl bir çift olurlar acaba?

Büyük sözü dinleyeceksin işte !

Öte yandan Oz artık babasının teorilerinin deli saçması olmadığına emin. Babası videolarında sürekli “hayvanlar insanoğlunu alt edebilirler” diye haykırıyor. Ancak babasının videolarındaki konuşmalar, yukarıda da bahsettiğim dizinin genel atmosferi ile uyumlu. Bunu bir hayvan kurtuluşu olarak görmüyorlar. Aksine zombilerin istilasına uğramaya ramak kalmış bir dünya tasviri içerisindeler. 

Arada sirklerdeki aslanları, kaplanları gösteriyorlar. Ancak buna herhangi bir eleştiri getirmeden hemen arkasına evcil köpeklerin bir sürü insanı öldürdüğünü gösteriyorlar. Bize gösterilmek istenilen “hayvanlar artık insanlardan korkmuyor” algısı. Ancak bölüm bitince akılda dişlerini çıkarmış evcil köpeklerin oğlunun oyuncağını geri almaya çalışan masum bir babayı parçaladıkları kalıyor. Bu durumda ne hayvanların haklılığı ne de hayvan sömürüsü eleştirisi kalıyor.

Nasıl zombiler bir virüsle ortaya çıkıyorsa, ikinci bölümde de hayvanların bu durumunun virüs gibi bir şey nedeni ile tetiklenmiş olabileceği düşüncesi tekrar edildi. Son sahnede Chloe’ye yaklaşan gizemli adamın söyledikleri bu ikinci düşünceyi destekliyor gibi. Aslında hayvanlar bir başkaldırıda değil de bu birilerinin hayvanları kışkırtması sanki? Bakalım ilerleyen bölümlerde göreceğiz.




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER