Bu hafta yorumlar için
oldukça geç kaldık, bu kadar beklettiğim için kusura bakmayın ama hayat bazen
kontrol dışı olabiliyor. Sabırla bekleyen herkese teşekkürler.
Olaylarda şaşıran tarafta yer alan Yaman, artık tam bir Altınkoylu!
Geçen hafta Kenan, herkesin
rolünü çalıp, partiyi tamamen kendi şovu haline döndürmüştü. Kenan’ın
Serezler’in bahçesine girişiyle ortaya çıkan birçok ilginç ayrıntı var. Mesela
ilki; Yaman’ın artık tamamen Altınkoy’lu olması. Biliyorsunuz böyle şok
sahnelerinde genelde kahramanlardan biri Yaman olurdu. Ya birine yumruk çıkarır
ya birine kafayla girer, herkes şaşkınlıkla bakakalırdı. Ama bu kez, o da diğer
Altınkoy ahalisiyle şaşırıp kalan tarafta yer aldı. Üstelik takımının üzerine
giydiği uzun kaşe paltosuyla Yaman, tam bir Serez gibiydi, hele ki Narlıçeşme’de… Mira ise giydiği eşofman üstleriyle adeta Yaman'ın ilk zamanki hallerine gönderme yaptı. Bölümün en eğlendiğim kısımlarından biriydi gerçekten, Mira’nın fakir, Yaman’ın
zengin tarafta yer alması ve tabi Yaman’ın Miralar’ın evine bakışları… june
elbette bunlardan bir kolaj yaptı, biraz aşağıda bulacaksınız.
Bu şaşkın topluluk, durumdan
zevk alanlar ve gerçekten üzülenler olarak ikiye bölünmüştü geçen hafta,
hatırlarsınız. Bu hafta da, Sude ve Mira baygınlık geçirerek üçüncü bir
kategori eklemiş oldu. Her ne kadar Sude’nin bayılması bize hamileliğini
açıklasa da ben esas bu baygınlıktan sonra orada dönen dedikoduyu merak
ediyorum. “Aşığını tekerlekli sandalyede görünce dayanamadı” ile başlayıp
sonsuzluğa uzanan neler konuşuldu kim bilir düşünsenize…
Orkun’un durumdan zevk aldığı
kesindi de, Deniz konusunda emin olamamıştık. Artık onun en azından magazinle
herkese duyurulması işinde parmağı olduğunu biliyoruz. Bölümün sonuna doğru
Selim onun karşısına çıkıp “artık konuşmamızın vakti geldi” dedi ama devamını
izleyemedik değil mi? Haftaya Deniz’in küçük kıyameti kopsun artık.
Bizim gördüğümüz harika bir stil, Nevin'in gördüğü cadı şapkalı Mira.
Bu bölümün yıldızı her ne kadar Mira’ya
yaptığı araba jestiyle Yaman gibi görünse de, bence kesinlikle Mira idi.
Nevin’e verdiği ayardan, Kenan’a içini dökmesinden, annesine söylediklerine
kadar hepsinde sonuna kadar Mira’nın arkasındayım. Bir de ben Mira’nın silahı
görüp de Kenan’a ateş etme anını hep çok merak etmiştim. Mesela ben Kenan’ı
Sude’yi boğazlar halde görseydim, velveleci bir tip olduğumdan, çığlık çığlığa
bağırırdım kesin. Ama Mira sessizce silahı alıp ateş etmişti. Gerçi o kısmı yine
tam görmedik ama, Mira’nın Kenan’ın evine gelirken o anları hatırlaması merakımızı
bir parça giderdi.
Bir kadın çok kızgınsa ve hatta gözünden bir damla yaş da süzülmüşse eğer, geri bas Yaman!
Sadece Kenan’a yaptığı adalet
ve vicdan konuşmasıyla bile harikaydı Mira. Dünyanın en acı verici
mahkûmiyetlerinden biri, insanın kendi vicdanında aldığı mahkûmiyet olsa gerek.
Mira, Yaman’ın Kenan’ı vurduğu yalanına, elbette kendini korumak için değil,
öyle söylenmiş olduğundan katılmıştı, her şeyi daha da karıştırmamak için.
Arabasını satıp parasını Kenan’a vermesini ise ben zenginlik refleksiyle değil,
çaresizlik içinde yaptığını düşünüyorum. Çünkü Yaman da Mira da bir kapanın
içine sıkışmış durumdalar, hareket edemiyor, sadece nefes alıp yaşamayı
sürdürüyorlar. Mira da yapabileceği tek şeyi yaptı. O kadar kararlıydı ki, Yaman
“o parayı çantana koyar mısın” diyecek oldu ama Mira öyle bir “Yaman” dedi ve
Yaman bile bir şey söylemeye cesaret edemedi.
En güzeli de Nevin’e söyledikleriydi tabi.
Nevin, gerçekten de Mira sanki durduk yere Kenan’ı vurmuş gibi davranıyor. Mira’cım,
yaşadığı onca şoka rağmen, Nevin’e cevabı harika yapıştırdı, alkışladım resmen.
Hasan bile sesini çıkaramadı. Bu arada tüm bu olaylarda, Hasan’a da sağduyulu
aile babası rolü düştü ya, en çok ona gülüyorum. Tamam, ben sevmiyorum ama
Hasan kötünün iyisi siz de kabul edin.
Nevin'in Altınkoy'daki herkese genel bakışı
Altınkoy’da hep bir saykomuz
olur biliyorsunuz. Genelde normal davranır, sonra birden canavarlaşır. Bu
defaki kim olur diye sağa sola bakınıyoruz ama, çok da uzakta aramamak gerek.
Altınkoy’un yeni saykosu bence kesin Nevin. Mesela Selim geldiğinde ona
teşekkür falan etti ama, Nevin Selim’i bir kaşık suda boğabilir gibi bakıyordu.
Mira’ya davranışları zaten ortada. İfadelerine bakınca sizde de o hissi
uyandırmıyor mu, hem yüreği yanmış bir anneden daha tehlikeli ne olabilir ki!
Tamam, yiğidi öldür hakkını ver. Kenan’a ilk kez doğru bir laf etti şimdi
sağolsun “iyi niyetli adam öyle siren sesleriyle geceyi bölmez” diyerek…
Tabi Kenan da tam anasının
oğlu. Bir ara “ bütün bu olanlarda benim de suçum var” dedi değil mi?
Bayılazaaaaammm!! Evet Kenan’cım senin de!
"Bence Mira burada yaşayabildikten sonra biz kesin evleniriz."
Kapüşonlu eşofmanlı Mira ile takım elbiseli Yaman
Yaman’ın Narlıçeşme’deki evi görünce
aklından tüm geçenler kalp ben. Şaşkınlığını gizleyemeyen ifadelerine bayıldım.
Herhalde “e Mira böyle bir yerde yaşayabiliyormuş, hem de sebebi ben olmadan, o
zaman kesin evleniriz biz ya” diye sevindi tatlım. Sevdiceğinin abiyesiyle
daracık mutfakta demlediği çaya bayıldı kesin. Üzerine bir de Mert’ten
hamilelik haberini alınca, Mira’nın ona anlattığı “ameliyat olmam artık
şartmış” kısmını falan hemen unuttu, tatlım yaa! İyi bir haber almaya ne
ihtiyacı var şu çocuğun, ay hadi biraz yüzü gülsün artık.
Sude hakkındaki en iyi tespitleri Selim yaptı
Gelelim Sude’ye. Hiiiiiç öyle
“ay ben çok eminim” havalarında dolaşmasın ortalıkta. Gerçekten çok emin
olsaydı, Selim’in dediği gibi Bay Aşk’ın evinden kimsecikler çıkartamazdı bir
kere onu. İçin için yanıyor Sude. Gelecek bölüm bebeğin babasını hep beraber
öğreneceğiz. Yalnız Kenan çıkarsa daha önce yaptığım şu en alttaki soy ağacı yerle bir
olacak ve çok daha karışığını yapmak durumunda kalacağım, çık kırkıyırım.
Şuradan başlamak gerekecek mesela, Yaman Mira ile evlendiğinde, Yaman’ın abisinin
çocuğu olan yeğeni, aynı zamanda Mira’nın kardeşi olduğundan eniştesi olacak,
yo yo ben de Sude gibi bebek Bay AŞK’tan çıksın diye duaya başlıyorum.
Yalnız Sude’nin bencilliğine
diyecek laf bulamıyorum. Kızlar babalarıyla hiç bilmedikleri bir çevrede ama
Sude onların evinde, insan bir kere “ay böyle hiç olmadı, ben bir otele
gideyim, siz geri dönün buraya, ev satılıncaya kadar hiç olmazsa” falan der.
Ama nerede onda o annelik duygusu?! Bir de tokat attı Mira’ya, diyecek söz
bulamıyorum.
Karizma dediğimiz sadece duruşunda kaldı Orkun'cuğum
Durumu vahim olanlara Orkun’u
eklemeden olmaz değil mi? O kadar çaresiz ki, saçma fikirlerini Selim’e bile
işlemeye kalktı. Ah Orkun’cuğum, o eski karizmatik günlerin sadece duruşunda,
artık içinde saplantılı bir şizofren var. Yok Yaman’la Mira ayrılınca, Yaman evine
dönecekmiş de, yok Kenan da rahat edecekmiş! Hayal artık onlar canım, senin
saçma hayallerin! Ayrıca o Mira’nın en iyi arkadaşı olma muhabbetlerini de sen
benim külahıma anlat canım. Yaman’ın arabayı senden önce almasıyla artık, o
sarı saçlarını biraz daha yolabilirsin.
Burada bir merdiven olduğunu
neden ilk kez görüyoruz acaba?
Mert Eylül cephesi ise
gamsızlıktan ölüyor gerçekten. Hani bazen çok birbirlerine bağlı bir çift değiller
falan diyorum ama, tam birbirlerinin kalemi Mert’le Eylül! Mert zaten tam bir
babaanne. Hani Yaman’ın biraz çatlak bir babaannesi olsa Mert’in söylediği
şeyleri söylerdi ona kesin, bknz Olur
Olur Bal gibi Olur şarkısı. Bir de kulakları duymayıp Mira’nın hamile
olduğunu uydurdu, sonra Yaman’a hamileliği söyleyip sevincini kutlamak için
yatağına çağırdı “gel gel dizime yat, benim torunum büyümüş de baba olacak”
diyecek sandım, Mert’in babaanneliğine daha kanıt mı arıyorsunuz yahu?
Merhaba canıııımmm
Yaman’ın son kahramanlığı
Mira’nın arabasını geri alması ise Beren’in kalbini yeniden kazanmasına sebep
oldu elbette. Yalnız o arada şarkısını da kayıt etti, bakalım pop starlığa
doğru yürüyecek mi?
Haftaya bir babalık testi
sonucumuz cepte. Bir de Narlıçeşme’den Aras’ın hikayemize dâhil olacağı, ama
henüz ne şekilde olacak bilemiyoruz. Beren ve Ali’den de bolca alalım, azıcık
keyfimiz yerine gelsin, sahi bir Sedef-Selim var, beklemedeyiz merkez!