Okuyucular hazır mıyız?
Fragmanından anladığımız üzere, geçen bölüm, “Yaptıklarımız
yapacaklarımızın teminatıdır.” bölümüymüş. Neyse, bölüm başladı. Başlar başlamaz “Durun durun
durun!” dedim çünkü o kadar seri espri vardı ki yakalayamadım, üzüldüm. 6 ay Sivas'ta olmalarının durum değerlendirmesini yapıyorlardı. Eda,
"Anadolu’dan üç büyüklere transfer olmuş Burak Yılmaz gibi hissediyorum, dur düşmem
gerekiyor" gibi bir şey söyledi. “Ne alakasa var yaneea?” dedim çünkü ben bir
Galatasaraylıyım ve racon budur yani. Savunmam lazım!!!!!!! Hamiyetciğim de ayağa kalktı tabii, doğum fotoğrafçısı istemiş. Ali ile Metin Sivas'ta bulduğu ilk fotoğrafçıyı getirmiş. Fotoğrafçı da bebişin vesikalığını çekmiş. Kadın haklı.

Dizinin
bugünkü Twitter hashtagi #seyrekdişlikötüadam’dı. Yani Sezai’den bahsediyorlar.
Mahalledeki petrolü,
Rezervuar Köpekleri Özdemir Brothers’a kaptırmamak için
türlü türlü fanteziler gerçekleştirmiş. Keçi sütlü, gözlemeli, ağızdan çıkma
jetonlu falan sormayın yani. İzlerken "cinnnnnah!" dedim. Hani benim tontiş
Anadolu çocuğu Sezai’m anne? Sezai’ye kötü adamlık yakışmamış ama izleyeceğiz
n'apalım.
İzlerken demiştim, yazarken de diyorum: "Cinnnnahhh!"
Eda
ile Metin’in kavuşmasına sevindiğim kadar sevinmedim de çünkü ben Emrah ile Metin’in
atışmasını izlemekten acayip keyif alıyordum. Ama Metin mutluysa sorun yok,
sonuçta eli Eda’nın elinde değilken çok çekmiş…(Şu an fark ettim ikili Eda & Metin oluyor. # Seninle olmak var ya yeniden
doğmak var ya # olan hani. Bilerek mi böyle isim kondu acaba, araştıracağım.)
"Bu el sensiz neler çekti biliyor musun Eda?"
Bir KPSS uğruna ya rab, ne mafyalar zabıta oluyor...
Eda ile Metin kavuştu ama Aliciğim sevdiği kadına
kavuşamadığı gibi, Şükriye’sini Yiğit’e kaptırmamak için söylediği şeyler o
kadar komikti ki kahkahamı sessiz attım, kaçırırım diye. Şükriye ve Yiğit’in
sahneleri yanlış anlaşılmalı bel altı esprilerine dayalıydı. Şükriye’nin
özellikle Ali’nin önünden geçerken eşarbını havalandırması çok tatlı bir
hareketti. Burada şu şarkıyı hatırlıyoruz:
“Güzel elbiseleri giyip kuşanacağım
Senin önünden geçip sana bakmayacağım
Beni kırdığın gibi kalbini kıracağım
Beni dinlemedin ya, seni duymayacağım…
Yürü, anca gidersin...”
Aşkına eşkıyaDizideki
favori çiftim ikinci bölümden Feyyza ve Deniz. Deniz’in 28 kadınla sevgili
olması ve 27'ncinin Feyyza’nın en yakın arkadaşı olması, gelecek bölümlerdeki
rekabetin göstergesi.

Yine
en sevdiğim sahneler Emrah’ın içinde bulunduğu sahneler oldu. Emrah popişinden
vurulduğu için hareket edemiyor ve hep yan durmak zorunda. Otobüste yer
verilmediği için ayakta gitmeleri, amcanın üçüncü durakta ölmesi, eve
götürdüklerinde de Hamiyet’in üçünü basması ve “Tercihlerinize saygı duyuyorum
ama zevkinize tüküreyim.” repliği, gülerken gözümden yaş akıttı resmen. Emrah’ın
masa olarak kullanılması sahnesi nasıl bir zekanın ürünüdür, pes!
Taşa dikkat edin!
Büyük Hilmi, Kartal ve Feyyza çok az çıktı. Önceki bölümlerde yan rollerin de
komedisi çok fazlaydı ve neden bu kadar azaltıldı bilemiyorum. Ama fragmanda
Sezai’nin oğlu Halil’i gördüğüm için mutluyum.
Haftaya görüşürüz...