Evine hoşgeldin.
Gülsüm ve Abidin’in ilişkisi benim beklentim yönünde ilerliyor ama evden herhangi birinin durumu sezmesi (mesela kahya Zeynep) an meselesi. Gülsüm çok açık veriyor bu ara. Hoş ortaya çıksa bile ben Abidin’in her şeyi üstleneceğini düşünüyorum. Çocuk benim ve Gülsüm’ün bile diyebilir, hiç şaşırmam. Handan’a da artık inme mi iner, direk toprak altı mı olur bilemem. Üzülmem de. Kendisinden hiç haz etmiyorum.

Tam ben de “Bu kadın deli mi, birkaç bölüm önce İdil için neler diyordu Yeter’e şimdi bu ne lahana turşusu?” diyordum ki Yeter Ana sağ olsun yetişti imdadıma, aklımdakilerin hepsini bir bir sordu Handan’a ama jeton köşeli anacım düşmüyor. Şöyle bir çalkalanması gerekiyordu ki çok şükür o da gecikmedi ve İdil bütün yılanlığıyla tıslamaya başladı bile. Müstahak sana, anlayana tabii. Bir şey için olsun üzülmeyi öğretecek mi acaba hayat sana da Handan Hanım?


Çok güzel sahne ^^

Aslı’nın Ebru’ya gitmesine aynı Ferhat gibi ben de bir gıcık olmadım değil ama nereye gitsin? Eskiden “cehennem” dediği ama şimdilerde koşa koşa gittiği evinden def ettin, nereye gitsin? Söyle, nereye gitsin Ferhat?
 
Gitmesin tabii ya. Gidemesin. Gidemiyor ki zaten. Seni görmemeye başladığı ilk dakikada bir daha nerede karşılaşırsınız acaba diye düşünmeye başlamadıysa ben ne olayım. Tanıyorum Aslı’yı aynı seni de tanımaya başladığım gibi. 

Fragmanda Aslı'nın o mesajı yolladığını gördüğümde bir tereddüt etmiştim mesela. Ferhat’a böyle bir şeyi bile isteye yapabileceğine inanasım gelmemişti pek ve öyle de oldu. Yanlışlıkla gönderdi mesajı. Sonrasında yaşadığı ıstırap çok gerçekti, Stockholm olamayacak kadar gerçek. O nedenle Ebru, yalan söyleyemeyen yanlarını da al ve git bu hikayeden. Çünkü biz tıptaki karşılıklarla ilgilenmiyoruz, bizdeki karşılıklarıyla ilgileniyoruz ve sen her türlü şizofrensin. Ruh hastası, kıskanç. 

Sensin boşanma. Git ötede kimi boşuyorsan boşa sana ne Ferhat ve Aslı'dan. Allah Allaaaah! Herkesler düşman oldu güzelim çifte. Başlarda gelinim de gelinim diye dolanan Yeter Ana bile sinir etti beni bu bölüm. Aslı'ya rest çekmeler, bitirdiyse bitmiştirler falan. Görüşülecek bu konular ama şimdilik rafa kaldırıyorum. Çünkü sevdiği hanımdan en fazla 24 saat ayrı kalabilen Ferhat Aslan'ları alıp nerelere koyayım bilemiyorum. 

Aslı’nın hiçbir yere gitmediğini öğrendiğinde “goştura goştura” olduğu yere gitmesi ve kapıda onu ilk gördüğünde yaşadığı o anlık afallaması oraya ne için gittiğini bize gayet net açıklıyordu. Hesap sormak bahanesiydi işin, ucunda özlemek vardıysa. E tabii bir de evin alarm şifresinin 17 Ağustos 1999 depremine ithafen 1708 olduğunu duyması gerekiyordu herhalde şu an bu konuda pek kafa patlatmak istemesem de…


Benim karıma sıkmaya çalışana ben sıkmiiim mi dayıııı!!!

Bence Ferhat’ın çözülmeye başladığı nokta, Cem’in Aslı’nın Ferhat’a aşık olduğunu söylediği nokta değildi. Ferhat ne zaman ki Aslı koşup gelip ona sarıldı, işte tam orada un ufak oldu. Bir çift göz yaktı onu. Kül oldu, tekrar doğdu. Bütün zırhı yerle bir oldu. Hayalini kurdu, kurdu, kurdu gerçek oldu ama ayırdına varamadı. Hayalinden daha güzeldi. Olabilir miydi? Gene afalladı. Dokunabiliyordu, o halde gerçekti. Her halükarda yine de gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Ferhat zaten farkında değil miydi bu güzel kızın canavara aşık olduğunun? O yüzden değil miydi tek bir masalı sevişi? Akşam saat dokuzda ayakları ona koşmak isterken yine de kendini zoraki dizginleyişi?

Güzel kız buna aşık olur :)

Ferhat’ın belki kendisinin iyi olmak gibi bir kaygısı yok ama iyi etmek gibi bir kaygısı var. Yokluğuyla hasta ettiği Aslı’ya binlerce kez olduğu gibi yine hiçbir şekilde kıyamıyor. Her seferinde dönüp dolaşıp olmaktan korktuğu yere dönüyor. Direnecek gücü de kalmıyor üstelik. Direndikçe kanırtıyor, yaraları kanıyor. Halihazırda yaralarını sarmaya hevesli birini gördüğü için nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyor. Bu güzel kızın karşısında kuşanacağı hiçbir silahı da kalmadı. Çaresi teslim olmak ama onu da belki yüreği yemiyor, kim bilir?

Ve bir damla gözyaşı oluyor koskoca Ferhat Aslan. Akıp, gidiyor. Usulca. Başka hiçbir sözcüğe ihtiyaç kalmadan...




Sevgiler...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER