Abidin'i
tanımaya yeni başladık ama hemencecik sevdik onu. O da zembereğinden
boşanmışçasına döküyor içindekileri. Bu hafta da gerek rakı masasında
(bardaktaki sek rakıları bile mozaikleyenlere selam olsun) söyledikleriyle,
gerek Gülsüm'e yaptıklarıyla, gerekse annesine haddini bildirmesiyle yine
kazandı kalbimizi. Abidin'deki insanlığı dizidekilere pay edersek ancak iflah
oluruz gibi geliyor bana. İnşallah diyelim.
Abidin rakı
masasında içini dökerken Ferhat'ın sürekli Aslı'yı hatırlaması güzel hisler
doldurmuştu kalbime ama Abidin'in sarhoşluğu ne kadar sevilesiyse Ferhat'ınki
de o kadar uzak durulasıymış. Gerçi Ferhat içtikleri yüzünden değil, aklından
geçenler yüzünden sarhoş oldu, rakı kafası değildi Aslı'nın gördüğü; ama yine
de Ferhat'ı, onu ilk tanıdığımız haline döndürdü bu sarhoşluk ve kanattı
içimizi.
İçini döken
bir Abidin değildi, Dilsiz'in de dili çözülmeye başladı çok şükür. Konu sevda
olunca çözülen dil değil, dedi bir de. Kalbimden dökülüyorlar dedi yani. Kim,
nasıl üfledi de söndürdü acaba Dilsiz'in kalbini? Bu konuya tekrar geleceğimizi
umuyorum.
Ayrıca,
Abidin'in çocuk büyüdüğünde ona annesiyle ilgili ne söyleyeceğiz sorusuna hiç
düşünmeden gerçeği söyleyeceksin cevabını veren Ferhat için özel bir alkış
istiyorum. Söylenmeyecek gerçekler vardır yanıtıyla bile ilgilenmedi Ferhat,
gerçeğin söylenmesi gerektiği konusunda ısrarcı oldu. Kendisiyle ilgili
gerçekler ortaya döküldüğünde bunu bilip de susanlara karşı nasıl bir tavır
takınacağını buradan çıkarabiliriz.
Cem de
sevdiğini gösteremeyenlerden, ama en azından göstermeye çalışıyor, hevesi var.
Ama yine de sevimli olamıyor. Evine nasıl gideceğini bilmediğini söyleyen
Ebru'ya temiz bir otel bulmayı teklif etmesi, bu işlerden hiç anlamadığının ve
bu işi pek de kotaramayacağının göstergesiydi. Başka bir yerde böyle bir sahne
izlesem muhtemelen gülerdim ama Ebru ve Cem o kadar itici insanlar ki, bir
araya gelince iyice çekilmez oluyorlar benim için. Ebru'nun intikam planına
Cem'in nasıl dâhil olabileceğini de anlamış değilim zaten, Namık ve Ferhat'la
Cem ne alaka?
Ebru ile
ilgili olarak merak ettiğim tek şey, Şahin'in bildiklerini bilip bilmediği.
Yani Aslı'nın öğrendiği sırrı Ebru da biliyor mu? Bilmemesine imkan yok gibi
geliyor bana. Ama biliyorsa da neyi bekliyor? Öyle çetrefilli bir intikam
planına bile ihtiyacı yok, gerçeği Ferhat'a söylesin ve köşesine çekilip
olacakları izlesin kahvesini yudumlarken...
Ustura is back in town!
Son olarak,
Namık'ın Aslı hakkındaki planları için bir şeyler söylemeliyim. Kasasına
olabilecek en kolay şifreyi koyan (123456) Namık Emirhan kasadan dosyayı
çıkarınca Aslı'nın geçmişinde ne olabilir ki diye düşündüm öncelikle. Sonra
Namık'ın Şahin için hazırladığı planları hatırlayıp rahatladım çok geçmeden.
Dosyanın içinde ne olduğunu öğrendiğimde ise kahkaha attım. 5 yıl öncesi,
Aslı'nın henüz asistan olduğu zamanlar. Yani uzmanlığını tamamlamış bir
cerrahın nezareti olmadan, tek başına bir ameliyat yapamaz. Yapmış olsa bile
ameliyat raporunu imzalayamaz, çünkü imzasının bir geçerliliği yoktur. Uzman
olmayan doktorun yazdığı basit bir ilacı bile eczaneden alırken sıkıntı
yaşarsınız. Ailenin ergen oğlunu kışkırtmayı başardılar ama bence o dosyadan
Namık'a ekmek çıkmaz. Aslı yaralanırsa Ferhat'la daha fazla yakınlaşacaktır,
Namık da söylenmeye devam eder en fazla.
*Tolga Futacı - Aşk Olsun, Söz-Müzik: Tolga Futacı