İçimde hiç bilmediğim yerler acıyor*
Ne acı, ne ara birikti içime bu kadar hicran?*
Aynı ateşe düştüler ama bununla mücadele yöntemleri bile farklı Aslı ile Ferhat'ın. Aslı, Ferhat'ı daha yakından tanımaya, onu anlamaya, onu dünyasına dâhil ederek içindeki renkleri keşfetmeye çalışıyor. Onun bataklığın kendisi değil de kurbanı olduğunu fark ettiğinde kendini sorgulamayı bırakıp bu yolu seçmişti.
 
Ferhat'ın yolu, hissettiklerini reddetmek, kilit altında tutmak ve yokmuş gibi davranmaktı. Ama defalarca denemesine rağmen Namık'ın karşısında Aslı'yı da kendi pozisyonunu da savunamayınca yüzleşmek zorunda kaldı kendisiyle, hem de ayna karşısında! Ve yüzleşmenin sonunda bulduğu çözüm kaçmak oldu, çünkü Ferhat korkuyor. Hem de çok...
 
Aslı'ya bir şey olmasından korktuğu kadar korkuyor onunla olmaktan da. Ferhat, sevdiği insanları nasıl bir pisliğe bulaştırabileceğinin farkında. Ailesine mesafe almasının sebebi bile budur belki. Ve bir hayat arkadaşını, bir yoldaşı hayal bile etmemişti muhtemelen. Tek tabanca bir hayattı onunki. Şimdi, Aslı'yla birlikte bambaşka birine dönüşmekten korkuyor, kaçıyor gücü yettiğince, çünkü gün geçtikçe kontrol edilmez bir hal alıyor her şey.

Sigorta çok önemli...
 
Bütün bölümü bu türden bir sorgulamayla geçirdi Ferhat. Başlangıçta çok güzeldi her şey. Aslı'yı mezarlığa götürdü, onun babasına içini dökmesine tanık oldu. Muhtemelen o da babasını kaybettikten sonra yaşadıklarını ve içinden bir parçayı bir mezarlıkta bıraktığını anımsadı. Sonra Aslı'nın doğduğu eve gittiler, Aslı'nın anılarını dinledi, ilgisiz kalmaya çalışan bir tavırla. Mahalleyi dolaştılar, tatlı dağıttılar, bekar gençler kataloğuyla dolaşan Makbule Teyze'ye rastladılar, iyi ki de rastladılar, Aslı'nın kendini gerçekten evli olduğuna ikna ettiğini de görmüş olduk. Aile büyüklerini, komşuları dolaşıp hayır dualarını almak isteyen yeni evliler gibiydiler. Ferhat'ın sert ve uzak tavırlarına rağmen.
 
Sert ve uzak hallerine laf ediyorum ama, Ferhat'ın en iyi hali onlarmış meğer. Öfkesinin ve tahammülsüzlüğünün dozu arttıkça bizler yine oturduğumuz yerde gerilmeye başladık, zira ilk bölümlerdeki o hatırlamak bile istemediğimiz Ferhat geri dönmüş gibiydi, evlerden ırak!
 
Namık kötü bir baba, kötü bir dayı, kötü bir sevgili fakat çok iyi bir manipülatör. Ne yaptı etti, Ferhat'ın ayarlarını bozdu. Âşıksın dedi, olmadı, aileni unuttun dedi, olmadı, sen benim veliahdımsın dedi, olmadı, ama en sonunda sen değiştin, o kız seni değiştirdi deyince Ferhat'ta şimşekler çaktı. Lafta itiraz etti Namık'ın tüm söylediklerine, ama değişmediğini söyleyemedi kendine bile. Çünkü değişti, hem de pek güzel değişti ama sorun şu ki onun gibi adamların sabit hayatları olur, değişim onları bozar!


 
Bir de şu var, Ferhat değişti ve bu değişimin herkes farkında, ama belli ki Ferhat'ın başka beklentileri de varmış. Eski Ferhat'ın beklentileri yoktu, sendelediğinde birinin onu tutmasını beklemezdi mesela. Düşerse düşerdi, sıkıntı yok, kalkardı yine sonra, belki de kalkamazdı, yine sıkıntı yok. Ama şimdi onu tutmaya çabalayan biri var, onu düşünen, onu önemseyen biri var ve buna ihtiyaç duymasa bile bunu bekleme ya da bu hallere alışma ihtimali ürkütüyor onu.

Ne yapıyorsan yapma, beni anlama, kimse beni anlamasın, ayarlarımı bozma, beni ben olmaktan çıkarma diye birbiri ardına sıralarken lafları, aslında tam tersini kastettiği okunuyordu gözlerinden. Ama sana kötü bir haberim var Ferhat Aslan, hiç kimse senin söyleyemediklerini gözlerinden anlamak zorunda değil, hiç kimse seni anlamaya çalışmak zorunda değil, Aslı bile. Ben seyirciyim, günlerce düşünüp, sahneleri yeniden yeniden izleyip yorumlayabilirim senin aklından geçenleri, ama Aslı bunu yapamaz. Sevmek ve sevilmeye ihtiyaç duymak pasif bir iş değildir. Senin aktif olup sevdiğini, sevilmek ve anlaşılmak istediğini göstermen gerekir. Göstermiyorsan, göstermeyi denemiyorsan isyan etmeye hakkın da yok. Gösterilmeyen, ifade edilmeyen sevgi, yok hükmündedir.
 
Sonra sen git dersin, o gider, sen ancak hayalini kurarsın gidemeyişinin... Ve ancak hayalinde koklayabilirsin onun saçlarını... Varlığından bile haberdar olmadığın yerlerin acır...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER