Bora tüm yıkıntının içinden bir ışık görmüş gibi tutunuyor ya
Maya’ya çabasını çok haklı buluyorum. Bazen keşke Lal’in aşkına karşılık verse
diyorum, o da onun mutluluğu için. Lal aşktan çok saplantılı ama yine de Bora
için dünyayı yakar. Bora’nın da artık onun için dünyayı yakacak ama sevdiği
birine ihtiyacı var. Bora da artık kök salmalı.
Lal için bazen o kadar üzülüyorum ki, her karakterle empati
yapmaya çalışmasam keşke. Ablasının fotoğraflarına bile Bora olmadan bakamaması…
Lal çok kırık, çok eksik ve çok hatalı bir karakter ama bir o kadar da insan.
Çünkü insan hataları ile büyür, Lal daha büyüyecek ama birisi ne olur söylesin,
Bora onu sevmeyecek. Bazen gerçek bir tokat inmeli insanın suratına, mesela
Muzo geçmeli karşısına ve demeli; Bora seni sevmeyecek.
Keşke sevse… Hikayelerde hep bir taraf mutsuz olur ya Lal de
Bora’nın hikayesinin mutsuzu. Bora da Maya’nın hikayesinin… Maya da Faryalı’nın…
Faryalı mutsuzluk zincirini kırdı, yirmi yıllık hasretine
kavuştu. Benim anlamadım nokta ise onun Maya’ya net bir sınır çizmemesi. Maya’nın
sevdasına tek lafım yok, saygım da çok ama Faryalı Yıldız’a kavuşmuşken daha
dikkatli olur diye ummuştum.
Gözde birden çok hikayenin mutsuzu. Abisine sorduğu
hesaplarda o kadar haklı ki. Ve o kadar yalnız ki… Böyle gümbür gümbür bir
yalnızlık, ölüyorum dese koşacak kimsesi yok. Belki kendi tercihleri onu bu
noktaya getirdi ama kimse bu denli büyük bir yalnızlığı hak etmez.
Bölüm genel olarak güzeldi, Bora Evren’i vuracak mı,
endişesine kapılmadım açıkçası. Bora Evren’i vuracak değil sürecek bir adam
çünkü ki öyle de oldu.
Evren’in akıbeti ne olur bilinmez ama fragmanda feryat figan
bir baba haykırışı vardı. Faryalı da Ateş ile babalar ve ölümleri temalı
konuşuyordu. Evren ölmez bence, sanmıyorum yani ama göreceğiz.
Gelecek bölüm herkesi sağlıklı ve mutlu görme umuduğuyla…