Ne hissedeceğimi
bilemediğim bir durumdayım sevgili okuyucu. Nereden başlayacağımı
sorguluyorum. Etiket #eskisigibi iken, Defne ve Ömer son sahnede her
şeyin başladığı sahnenin bir diğer versiyonunu yaşamışken
ben de baştan başlayayım madem. Aşktan başlayayım.
Aşk insana neler yaptırır?
Yapmam dediğin ne varsa yaptırır zannımca. Kirli oynamayan Ömer
İplikçi'ye kirli oynatabilir mesela. Kapıları kilitleyip gaza
basıp gidebilir. Ya da hediyenin kimden geldiğini içten içe bilen
Defne, sırf korkusundan Pamir'e teşekkür etmeye gidebilir. Ve aynı
zamanda, bence, ''Ben almadım.'' desin beklentisi içindedir de.
Desin ki geriye kesin ve kesin tek bir kişi kalsın. Çünkü direkt
Ömer'e gitmek korkutur Defne'yi. Çünkü küçücük bir ihtimal de
olsa Ömer almamışsa eğer Defne ne cevap vereceğinden korkar.
Düşeceği durumdan, hatta ümitlerinin boşa çıkmasından korkar.
Aşk bir kitabın ilk
baskısını saatlerce aramak, bulamamak, sonunda dil dökerek elde
edebilmektir. Ve yine aşk çok korktuğu için o kitabı başkasının
aldığını kendine zorla kabul ettirmektir. Burada oyunu Pamir
bozdu diyebiliriz. Ama oyunun kurallarını Pamir koyuyordu, bunu
unutmayalım. Pamir kendi oyununu oynuyor artık. İpler onun elinde
demiştik. Pamir'in oyununun tek muhatabı Defne değil bence. Daha
büyük oynuyor. Daha geniş bir kitleye... Ben onun ara bozandan çok
ara yapan olacağına inanıyorum. Her ne kadar tavırları aksini
gösteriyor olsa da inancım bu yönde.
Defne'nin Ömer'in evinde
geçirdiği her saniyeye, her sahneye, her kareye bittim. Çok
özlemişim. Ömer biraz daha kalmasını isteyince ben de ''Evet,
evet!'' dedim. Çok yakışıyor o eve. O yokken çok eksik. Hem ev,
hem Ömer... Ömer'den eksilenlerin de gösterilmeye başlanmasına
sevindim. Darbenin büyüğünü Ömer yemişken sadece Defne'nin
başına gelenleri izlemek Ömer'e haksızlık olurdu. Herkes bunu
istiyordu. Ömer'den gidenleri görmek... Biraz beklemek gerekiyor
istediklerimizi görmek için. Her şeyin bir sırası varmış demek
ki. ''Mutlu muyum sanıyorsun Defne?'' Defne yataklara düştü,
yemek yemedi, su içmedi. Ömer İtalya'ya gitti, hayatını(!)
yaşadı algısına kızmıştım ben. İso'ya çok kızmıştım
ben. Bazı insanlar aldıkları darbelerin etkisini önce yıkılıp
sonra kalkarak atlatır. Defne gibi... Ama bazıları yıkılmaz,
hasarlı kalır. Ayaktadır ama o hasar hep oradadır. Bir insan
acısından yıkılmadığı için, ayakta kaldığı için
suçlanamaz. Acı gerçektir. Ekmek gibi su gibi gerçek... O
yataklara düşmedi diye canı yanmadı diyemezsin. O çekip gitti
diye hiçbir şey olmamış sayamazsın. Evet, gitmemeliydi bence de.
Kalıp savaşmalı ve bu durumu beraber atlatmalılardı. Öyle
olmadı diye canı yanmıyor diyemezsin. Yüzü gülüyordur ama
belki de kalbi kan ağlıyordur. Bilemezsin.
Peki ya Ömer'e olanları
görünce bir anda tavır değiştiren Defneler? Onlar candır. Aşk
demiştik. Aşk işte. Bir yıldır yapmadığın pazı sarmasını
yaparsın. Yedirmek için kırk takla attırırsın. Asistanını
yemeklerini takip etsin diye darlarsın. Ama yine de karşısına
geçip bitti diye diretirsin. Bitmediğini kendin de bilirsin. Of
Defne, harbiden insanı delirtirsin.
Sende şeytan tüyü var... Hayırlısı. ^^
Küçük notlar;
-
Sinan ve Seda
ilişkisinin gelişimini oldukça merak ediyorum. Ayrıca
Lara - Seda - Sinan sahnelerine ayrı bayıldığımı da söylemek
isterim. Balık mevzusunu pratik çözüşüne kurban olduğum
Sinan! Sen de mutlu olmayı hak ediyorsun. Artık ol!
-
Koray ve Neriman'a
gülmeyi uzun süre önce bırakmıştım. Sadece Koray'ın Almanca
çıkışı güldürdü. Bu ikili başlarda komiklerdi evet. Ama
artık sadece ''Ayy!'' kısımlarını duyabiliyorum.
-
Ömer'in asistanı
olarak Derya bence çok güzel iş çıkarıyor. Mesela sınırı
aşan bir şey söyleyeceğini bile bile yine de söylemesi ve
Ömer'in tek kafa hareketiyle toz olması benim çok hoşuma
gidiyor. Ve de şu ''Çok korkuyorum şu an!'' sahneleri...
-
Mahalle tayfasını
henüz yazmadım. Ne diyeyim ki? Aksiyona girmediler henüz. Daha
Ömer'in döndüğünü öğrenecekler, ortalık karışacak.
Bekliyorum.
-
Sadri Usta'nın
Ayşegül'ü ve ailesini gördüğü sahnede de çok üzüldüm. İso
orada ne hayaller kursun, Ayşegül'ün kolu başkasının
kolunda... Ee, demek ki neymiş İso? Aşık olacağın insanı sen
seçemiyormuşsun. Yeni bölümde iyi şanslar İsocik.
Son olarak şunu söylemek
istiyorum. Son sahnenin etkileri neler olacak merakla bekliyorum. Bir
şeyleri değiştirir mi pek emin değilim. Doğru muydu konuşmadan
etmeden onu da bilemiyorum. Ama Pamir'in pis oynayışından sonra
Ömer'den böyle bir çıkış normaldi diyebiliyorum. Ne de olsa
Defne -onun- Defne'si, Ömer'in Defne'si... Bu da böyle biline!
Görüşmek üzere...